1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. DEİK Başkanı Nail Olpak’tan 2025 Ekonomik Öngörüleri

DEİK Başkanı Nail Olpak’tan 2025 Ekonomik Öngörüleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak’tan 2025 Öngörüleri

DEİK Başkanı Nail Olpak, Türk ekonomisinin geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. 2025 yılı için büyüme ve ekonomik aktivite açısından 2024 yılına benzer bir performans beklediğini ifade eden Olpak, iç tüketimin azalacağı ve dış ticaretin daha da önem kazanacağı bir yıl öngördüğünü belirtti.

Finansmana Erişim Sorunları Hafifleyecek

Olpak, enflasyonun gerileme trendinin 2025 yılında da devam edeceğini öngörüyor. Bu düşüşle birlikte faiz oranlarının da azalmasını beklediğini dile getiren Olpak, “Böylece iş dünyasının finansmana erişim sorunları ve yüksek finansman maliyetleri bir miktar hafifleyecektir. Ancak, beklenen faiz indirimlerinin iş dünyasını rahatlatacak seviyelere gelmesinin yıl sonundan önce olmayacağını düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

Uluslararası Yatırımlar Artacak

Son iki yılda Türkiye’nin 11 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı yatırım çektiğine dikkat çeken Olpak, “Bu, ülkemiz için önemli bir kazanım. 2025’te, risk primimizin düşmesi ve kredi notumuzun artmasıyla birlikte, yatırımcıların Türkiye’ye olan güveninin artmasını bekliyoruz. Hem portföy yatırımlarında hem de doğrudan yatırımlarda bir artış söz konusu olabilir. Özellikle imalat sanayisi, enerji sektörü ve yenilenebilir enerji alanlarına olan ilginin artacağını düşünüyorum.” dedi.

Hizmet Enflasyonuna Dikkat

Olpak, enflasyonun gerilemesine rağmen hızında bir ivme kaybı yaşandığını vurguladı. “Özellikle hizmet sektöründeki enflasyonun kontrol altına alınması ve beklentilerdeki iyileşmenin hızlandırılması için atılacak adımlar büyük önem taşıyor. Ayrıca, sanayi kesimi üzerindeki baskının da giderek daha belirgin hale geldiğini görmekteyiz.” diye ekledi. Sanayi kesiminin son iki çeyrekte negatif büyüme göstermesi nedeniyle, uluslararası rekabet gücünün korunması adına ek önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.

Olpak, “Düşen enflasyonla beraber faizlerde bir gerileme beklesek de, bu durumun sanayi kesimini rahatlatacak seviyelere gelmesinin yıl sonundan önce mümkün olmayacağını öngörüyorum. Kur ile enflasyon arasındaki farkın, kurun enflasyondan daha az artacağı beklentisiyle makul seviyelere inmesi bekleniyor. İş dünyası ve özel sektör açısından kur ve faiz oranlarının seviyesi elbette önemlidir, ancak en kritik olanı öngörülebilirliktir.” şeklinde konuştu.

ABD – Çin Ticaret Savaşının Olası Etkileri

Olpak, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının yeni ABD yönetimi döneminde daha da sertleşeceğini belirtti. Bu durumun Türkiye üzerindeki muhtemel etkilerini şu şekilde açıkladı: “Türkiye, bu bağlamda bir avantajlı konumda olabilir. Ancak, Çin’in ABD karşısında zorlanması Türkiye’nin pazarlarına daha fazla yönelmesine ve bizi zorlamasına neden olabilir. Bu, karmaşık bir dengeyi beraberinde getiriyor. Türkiye, Asya ile Batı Avrupa arasında önemli bir üretim ve teknoloji üssü konumunda. Ayrıca, sadece mal ticareti değil, transit ticaret, hizmet ticareti ve e-ticaret gibi alternatif ticaret alanlarında da etkili olabilmek, bu süreçten avantaj sağlayabilir.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir