Uluslararası Finans Kurumu ve Women’s Enterprise Finance Initiative, Türk start-uplara 2,5 milyon dolar yatırım yapacak.
Dünya Bankası Grubu’nun bir parçası olan, Uluslararası Finans Kurumu (IFC), 500 Startup ile bağlantılı ve erken aşamadaki teknoloji şirketlerine odaklanan bir risk sermayesi fonu olan 500 İstanbul’un Fon II’sine 2 milyon dolarlık bir yatırım yapacağını duyurdu. Finansmanını gelişmekte olan piyasalardaki özel sektöre odaklayan IFC, 2021 mali yılı boyunca 31,5 milyar dolar yatırım yaptığı yaklaşık 100 ülke ile birlikte çalışıyor.
Yapılan anlaşma, dijital uçurumu azaltmak için teknoloji ekosistemlerinin gelişimini kolaylaştırmak amacıyla, girişimcileri ve onların start-up’larını destekleyen araçlara yatırım yapmak üzere 2016 yılında kurulan IFC Startup Catalyst programının bir parçası olacak.
500 İstanbul’un ortaklarıdan Enis Hulli, “EMEA bölgesinde en hızlı büyüyen geliştirici havuzuna sahip ülke olarak Türkiye, yüksek düzeyde vasıflı insan sermayesine sahip” dedi. Hulli ayrıca, erken aşamadaki yerel ekiplere yatırım yapmanın küresel pazar için olağanüstü geri dönüşler sağladığına işaret etti.
Yüzde 80’i Türkiye’ye
IFC’nin 2 milyon dolarlık yatırımı, çeşitli sektörlerde bilgi teknolojisi veya mühendislik teknolojisi tabanlı ürünlere odaklanan şirketlere ayrılacak. IFC’den yapılan açıklamada, hedef büyüklüğü 30 milyon dolar olan Fon II’nin, yüzde 80’i Türkiye’de, kalan yüzde 20’si ise yirmi beş erken aşamadaki şirketi desteklemek için Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan’da konuşlandırılacağı belirtildi.
IFC Türkiye Ülke Direktörü Arnaud Dupoizat, “Özellikle pandemi sırasında erken aşamadaki ekosistemlerin gelişimini desteklemek, risk sermayedarlarının bağlı olduğu tutarlı, yüksek kaliteli bir yatırım fırsatları projesi oluşturmak için çok önemli. IFC’nin 500 İstanbul’a yatırımı, Güneydoğu Avrupa’daki ilk Startup Catalyst fonumuz olacak” dedi.
IFC paketi, Women’s Enterprise Finance Initiative’in (We-Fi) 500 bin Euro’luk ortak yatırımından yararlanacak. IFC’den yapılan açıklamada, “Türkiye, benzer gelir düzeyine sahip ülkeler arasında kadınların işgücüne katılım oranlarının en düşük olduğu ülkelerden biri” denildi.
