Donald Trump, ABD’nin eski Başkanı olarak son dönemde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna’da süregelen savaş hakkında bir toplantı yapma arzusunu duyurdu. Arizona’da düzenlenen Turning Point America Fest etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Başkan Putin, benimle en kısa sürede görüşmek istediğini belirtti. Ancak, bu durumda acele etmemeliyiz. Bu savaşı sona erdirmeliyiz, çünkü bu savaş son derece yıkıcı” dedi.
Trump, önceki seçim kampanyalarında sıkça dile getirdiği “Savaşı 24 saatte sona erdiririm” iddiasını yineleyerek, yeniden başkan olması durumunda Ukrayna’daki çatışmaları hızla durdurabileceğini ileri sürdü. Beyaz Saray’a yeniden döneceği yönündeki inancı ile, savaşın derhal sona ermesi gerektiğinin altını çizdi.
Biden Yönetimine Sert Eleştiriler
Trump, mevcut Başkan Joe Biden‘ın, Ukrayna‘nın Rusya’ya karşı saldırılarında ABD yapımı silahları kullanmasına izin veren politika değişikliklerini eleştirdi. Savaşın gidişatını etkileyen bu politikaların, ulusal çıkarlar açısından son derece zararlı olduğunu savundu. Trump, göreve gelmesi durumunda Ukrayna‘ya sağlanan askeri yardımın önemli ölçüde azaltılabileceğini belirtti. “Ukrayna’ya muhtemelen daha az askeri yardım sağlanacak” ifadelerini kullanan Trump, bu durumun hem ABD’nin hem de müttefiklerinin çıkarları açısından bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Putin ile Görüşme İhtimali
Trump’ın bu açıklamaları, Putin’in savaşı sona erdirmek için doğrudan bir diyalog arayışında olduğu yönündeki spekülasyonları artırdı. Ancak, iki lider arasındaki olası bir görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve bunun sonuçlarının ne olacağı hâlâ büyük bir belirsizlik taşıyor.
Farklı Tepkiler ve Kamuoyundaki Yansımalar
Trump’ın “savaşı 24 saatte bitirme” iddiaları ve Ukrayna‘ya sağlanan desteği azaltma planları, hem ABD içinde hem de uluslararası arenada çeşitli tepkilere yol açtı. Eleştirmenler, bu tür politikaların Ukrayna‘nın güvenliği ve bölgedeki jeopolitik dengeler üzerindeki etkisini sorgularken, Trump’ın destekçileri bu yaklaşımı olumlu karşılayarak onu barış arayan bir lider olarak değerlendirmeye alıyor.
Trump’ın Putin ile olası bir görüşmesine dair tartışmalar ve Ukrayna’daki savaşın geleceği, hem ABD iç siyaseti hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük bir dikkatle izlenmeye devam ediyor. Bu durum, Amerikan halkı ve dünya kamuoyu için önemli bir mesele olmaya namzet.