1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. 2025 Yılı Ekonomik Öngörüleri ve Küresel Piyasalar

2025 Yılı Ekonomik Öngörüleri ve Küresel Piyasalar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2025 Yılına Dair Öngörüler

2025 yılına girdiğimizde, küresel piyasalarda jeopolitik risklerin yanı sıra Donald Trump’ın yeni dönem politikalarının da etkili olacağını göreceğiz. Pandeminin getirdiği yüksek enflasyon döneminin 2024’te yavaş yavaş sona ermesiyle birlikte, para politikalarında bir gevşeme süreci başlayacak. Özellikle 2024 yılının ikinci yarısında, ABD ve Avrupa gibi birçok ülke politika faizlerinde indirim adımları atmaya başlayacak. Örneğin, ABD Merkez Bankası (Fed), yılın son toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürerek, toplamda üç toplantıda 100 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirdi. Bu durum, politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığına çekmiş olacak.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) da benzer bir yaklaşım sergileyerek, 2024’ü toplamda dört faiz indirimi ile tamamladı. Mevduat faizini yüzde 3’e, refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini sırasıyla yüzde 3,15 ve yüzde 3,40’a indirdi. Ancak bu olumlu gelişmelere rağmen, birçok ülkede hissedilen zayıf büyüme, ticaret savaşlarının genişleme olasılığı ve jeopolitik riskler, küresel ekonomi ve piyasalarda baskı yaratmaya devam ediyor.

Hisse senetleri açısından büyük resim, merkez bankalarının faiz indirim süreci, düşük işsizlik oranları ve dirençli küresel ekonomi beklentileriyle umut verici görünse de, ABD’de Trump’ın başkanlığı ve Kongre’deki Cumhuriyetçi çoğunluk, hem küresel ekonomi hem de piyasalar için bir oyun değiştirici olma potansiyeli taşıyor. Bazı ekonomistler, Trump’ın henüz Beyaz Saray’a dönmeden açıkladığı ilave gümrük vergilerinin, 2025’te küresel büyüme üzerinde oldukça büyük ve olumsuz bir etki yaratabileceğini öngörüyor. ‘Trumponomics’ olarak adlandırılan Trump’ın ekonomi politikalarının, ABD’de vergi indirimleri ve daha az regülasyon ile borsa üzerinde kısa vadede olumlu bir etki yapması bekleniyor.

Bloomberg tarafından takip edilen 19 stratejistten hiçbiri S&P 500’ün gelecek yıl düşmesini beklemiyor. En düşük tahmin bile göstergenin sabit kalacağını öngörürken; en iyimser tahmin ise 7 bin 100 seviyesine ulaşarak yüzde 19’luk bir ralliye işaret ediyor. 2024’ü zorlu geçiren gelişmekte olan ülke piyasalarının ise ilave gümrük tarifeleri ve ticaret savaşlarından olumsuz etkilenmesi bekleniyor.

Euro Bölgesi’nde 2025 Beklentileri Kötümser

Bazı analizlere göre, 2025 yılında Batı Avrupa “zayıf halka” olarak kalabilir. Bloomberg’in anketine göre Euro Bölgesi ekonomisinin, 2025 yılında önceki tahminlerden daha kötü performans göstermesi, 2024 yılına kıyasla ise güçlenmesi bekleniyor. Ankete göre, daha önce 2025 için yüzde 1,2 olan büyüme öngörüsü yüzde 1’e geriledi. Aynı ankette 2026 büyüme tahmini ise yüzde 1,4’ten yüzde 1,2’ye düşürüldü. AMB’den daha fazla faiz indiriminin euroda değer kaybına yol açabileceği ve piyasa dostu politikaların hisse senetlerinin pozitif performansına neden olabileceği öngörülüyor. Almanya’nın, ekonominin temel motoru olan imalat sektöründe 2025’te sadece yüzde 0,4 büyümesi bekleniyor.

Bloomberg anketine göre Euro Bölgesi’nde enflasyonun, 2025’in 2. çeyreğinde yüzde 2’lik hedefe ulaşması öngörülüyor. AMB’nin de dikkate aldığı ve temel endişe kaynağı olan çekirdek enflasyonun ise 2025’in 3. çeyreğinde yüzde 2’ye gerilemesi bekleniyor.

OECD: Büyüme Dirençli Kalacak, Enflasyonda Gevşeme Sürecek

OECD’nin son raporuna göre, küresel büyüme risklere rağmen 2025’te dirençli kalacak. Kurum, 2025’te büyümenin yüzde 3,2’den yüzde 3,3’e yükselebileceğini öngörüyor. Enflasyonda gevşemenin devam edeceği belirtilirken, çoğu ülkede hala kısıtlayıcı para politikalarının etkisiyle enflasyonun yüzde 5,4’ten 2025’te yüzde 3,8’e inmesi bekleniyor.

Nomura’ya Göre, 2025 Yılında Asya’yı Türbülans Bekliyor

Nomura ekonomistlerinin kaleme aldığı bir nota göre, 2025 yılında Asya’yı türbülans bekliyor. Ekonomistlere göre, bölge, büyük ölçüde Trump 2.0’ın etkisiyle 2. çeyrekten itibaren “daha dalgalı denizlere” açılacak gibi görünüyor. Yapay zekaya yönelik güçlü talebin ve ihracatta ön yüklemenin ilk çeyrekte bir miktar büyüme desteği sağlaması bekleniyor. Ancak, zayıflayan ithalat talebi, yavaşlayan yarı iletken satış büyümesi ve daha zayıf iç talep nedeniyle 2. çeyrekten itibaren daha keskin bir yavaşlama olabileceği tahmin ediliyor.

Japonya’da Faiz Artışının Sürmesi Bekleniyor

Yıla güçlü bir başlangıç yaptıktan sonra, ağustos ayı başlarında carry trade’de çözülme ve siyasi çalkantılar nedeniyle dalgalanan Japonya’da hisse senedi piyasalarının hareketi önemli olacaktır. Ülkede enflasyon ve büyüme oranlarının yavaşlaması beklenirken, Japonya Merkez Bankası’nın 2025 sonuna kadar birkaç kez daha faiz artırması öngörülüyor. Merkez Bankası, Mart toplantısında 17 yıl sonra ilk kez faiz artırarak, dünyanın son negatif faiz rejimine son vermişti.

Çin Ekonomisinde Yavaşlama Beklentisi Hakim

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in Trump döneminde alabileceği hasarlar, piyasaların radarında olacak. Tarifeler, 2025’te Çin ekonomisine yönelik en büyük tehdidi oluşturuyor. ABD’nin Çin’e yönelik gümrük vergilerinin ne kadar hızlı veya ne kadar agresif olacağı henüz bilinmezken, Çin’in maliye ve para politikasını ne kadar hızlı veya agresif bir şekilde gevşeteceğine dair de netlik yok. UBS, Trump politikalarının piyasalara negatif etkisi olacağına dikkat çekerken, Çin’in ekonomide daha fazla teşvik açıklayacağını öngördü. Goldman Sachs, ekonominin gelecek yıl daha yavaş büyüyeceğini ve gayrimenkul sektöründeki sıkıntıların devam edeceğini belirtti. Morgan Stanley analistleri, 2025’te Çin hisse senedi piyasalarının ek tarife ihtimali ve jeopolitik riskler nedeniyle ‘volatil seyredeceğini öngördü.

Jeopolitik Gerilimler, Makroekonomik Volatiliteyi Artırıyor

2025’te Orta Doğu’da devam eden çatışmaların yoğunlaşması, enerji piyasalarını bozabilir ve güven ile büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Artan ticaret gerilimleri, ticaret büyümesini engelleme riski taşıyor. OECD’ye göre, büyüme beklentilerindeki veya enflasyondaki düşüş patikasında olumsuz sürprizler, finansal piyasalarda yıkıcı düzeltmelere yol açabilir.

Enflasyon Dinamiği Doğru Yönde İlerliyor

JPMorgan’a göre, siyasi belirsizliklerin yanı sıra devam eden jeopolitik gerilimler, makroekonomik volatilitenin artmasına neden olacak. Kurum stratejisti Lakos-Bujas, sağlıklı bir işgücü piyasası, yapay zeka ile ilgili sermaye harcamalarının genişletilmesi, güçlü sermaye piyasaları ve anlaşma yapma faaliyetleri beklentisiyle ABD’nin küresel büyüme motoru olarak kalabileceğini belirtti. Uzman, “Öte yandan, Avrupa yapısal zorluklarla yüzleşmeye devam ederken gelişmekte olan ülkeler, yüksek faiz oranları, güçlü ABD doları ve artan ticaret politikalarındaki olumsuzluklarla mücadele etmeye devam edecek. 2025’te küresel ticaret politikaları ve ABD enflasyon dinamikleri konusunda daha fazla netlik sağlanması gerekiyor. Ancak enflasyon dinamiği doğru yönde ilerlemeye devam ediyor” dedi. Kuruma göre, küresel ekonomi gelecek sene yüzde 2,5 büyüyecek. JPMorgan, 2025’te altında yükseliş beklerken, tarım emtialarında ise 2025-2026 döneminde daha volatil bir seyir öngörüyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir