Engin Aksoy: Türkiye Yatırımlarında Yeni Fırsatlar Sunuyor
Engin Aksoy, geçtiğimiz yılın dünya genelinde önemli bir seçim yılı olduğunu ve milyarlarca insanın sandıklara gittiğini vurgulayarak, 2024 yılının uluslararası doğrudan yatırımcılar için kritik bir dönem olacağına dikkat çekti. Aksoy, ABD’de tarife artışlarının beklendiğini belirtirken, “Çin’deki yapısal sorunların derinleşmesi, ticaret politikalarının değişmesine yol açabilir. Avrupa Birliği içinde yayımlanan Draghi Raporu, AB’nin rekabetçiliğinin geride kaldığını gösteriyor ve bu, Avrupa’nın bir dönüşüm sürecine girmesi gerektiğine işaret ediyor. Bu kırılgan ortamda, Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar olabilir.” dedi.
Aksoy, coğrafi yakınlık, tarafsızlık ve güvenilirlik gibi faktörlerin yatırım için giderek daha fazla önem kazandığını belirterek, “Türkiye, bu bağlamda önemli bir fırsat yaratabilir. Ancak bu fırsatın hayata geçebilmesi için iki kritik koşulun sağlanması gerekiyor. Bunlardan ilki, makroekonomik istikrarın sağlanması, diğeri ise sektörleri düzenleyen çerçevelerde öngörülebilirlik platformunun oluşturulmasıdır. Bu iki alanda önemli adımlar atıldığı takdirde, Türkiye’de ciddi bir yatırım çekme potansiyelinin bulunduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Aksoy, Türkiye’nin küresel yatırımlardan aldığı payın yaklaşık %0,8 seviyesinde olduğunu aktararak, “Hedefimiz bu oranı %1,5’a çıkarmak. Bu mümkündür. Türkiye’ye 2024 yılı için yaklaşık 11 milyar dolarlık yatırım bekleniyor. Ancak bu rakam bizi tatmin etmiyor. Bu miktarın 20 milyar dolara ulaşabileceğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Yatırım Potansiyeli
Engin Aksoy, YASED’in 35 ülkeden üye firmalar içerdiğini ve bu üyelerin çoğunun kendi sektörlerinde küresel lider konumda olduğunu vurguladı. YASED üyelerinin tecrübeleriyle Türkiye’ye yatırım yapmaya geldiğini belirten Aksoy, “Eğer Türkiye, makroekonomik istikrar yolunda adımlar atmaya devam eder ve yapısal reformlarla desteklerse, önümüzdeki 6 ay içinde ek olarak 13,5 milyar dolarlık yeni yatırımların tetiklenme ihtimali var. Bu da Türkiye’nin küresel yatırımlardan aldığı payı %1,5 seviyelerine yükseltebilir.” dedi.
Hızlı Reform Adımları Gerekiyor
Aksoy, Türkiye’nin küresel yatırımlardan aldığı payın %1,5 seviyesine ulaşmasının zor bir hedef olmadığını, ancak bunun kolay bir hedef de olmadığını belirtti. “Bunun için acilen reform adımlarının atılması gerekiyor. Birçok konuda istişare mekanizmaları çalışmaya başladı. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplanıyor ve burada birçok konuyu ele alıyoruz. Orta Vadeli Program çerçevesinde bazı konular gündeme geldi. Ancak adımların hızlanması gerekiyor. Türkiye’nin potansiyelini artırmak için bu adımların hızlı bir şekilde atılması lazım.” diye ekledi.
Avrupa ile Yakın Ticari İlişkiler
Aksoy, Türkiye’ye gelen yatırımların yaklaşık üçte ikisinin Avrupa Birliği ülkeleri ve Birleşik Krallık’tan geldiğini belirtti. “Türkiye, Avrupa ile çok yakın ticari ilişkilere sahip bir ülke. Bunun yanı sıra, Türkiye dünyanın dört bir yanından yatırım çekme potansiyeline sahip. Son dönemde Asya’dan da yatırımlar almaya başladık. Türkiye’de uluslararası şirketlerin temsilcilikleri, fabrikaları ve AR-GE merkezleri bulunuyor. Bu şirketler, Türkiye’de daha fazla yatırım yapmak istiyor ve yöneticileri, Türkiye’nin yatırım elçileri konumundalar.” dedi.
Uzun Vadeli Stratejiler Gerek
Aksoy, globalde yatırımlardan alınan payı artırmanın önemine değinerek, “Ancak bunun için önümüzü görebilmemiz gerekiyor. Düzenleyici çerçevelerin net olması şart. 1, 2, 3 yıllık perspektifleri görebiliyor olmamız lazım. Günlük ve aylık değişimler olmamalı. Uzun vadeli çerçevenin net bir şekilde çizilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Güvenilir Liman Olmanın Önemi
Engin Aksoy, Türkiye’nin güvenilir bir liman olabilme özelliğinin, ülkeyi farklı bir konuma getirdiğini belirtti. “Kamuyla iyi bir istişare mekanizması oluşturduğumuzda, bu mekanizmanın sonuçlarını almak önemli bir fırsat sunacaktır.” dedi. Aksoy, gelecek yıl yatırımlarda dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve elektrik konularının ağırlıklı olarak gündemde olacağını dile getirerek, “Türkiye finans alanında büyük yatırım alma potansiyeline sahip. Ayrıca, perakende ve otomotiv sektörü de oldukça gelişmiş durumda. Yeni dönemde, tüm dünyada olduğu gibi yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm konuları daha fazla önem kazanacak.” açıklamasını yaptı.
Son olarak, Türkiye’nin risk göstergelerinin olumlu yönde değişmesinin yatırımcılar için değerli olduğunu belirten Aksoy, “Enflasyonla ilgili atılan adımlar olumlu bir görünüm sağlıyor ve bu olumlu görünümün devam etmesi gerekiyor. Ancak bu süreçte yapısal reformların da devreye girmesi şart. Bu yıl, bu alanda önemli hamlelerin yapılacağını düşünüyorum.” şeklinde sözlerini tamamladı.