1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Otomotiv Sektörünün 2024 Yılı Değerlendirmesi ve Beklentileri

Otomotiv Sektörünün 2024 Yılı Değerlendirmesi ve Beklentileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Otomotiv Sektörünün 2024 Değerlendirmesi

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Eroldu, düzenlediği basın toplantısında otomotiv sektörünün 2024 yılına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Eroldu, BYD’nin Türkiye’deki yatırımlarını hatırlatarak, Oyak Renault, Ford Otosan ve Tofaş gibi önemli markaların da yatırımlarına dikkat çekti. “Otomotiv sanayisi, Türkiye’nin ihracat ve ekonomik değer anlamında en önemli sektörlerinden biri” dedi.

10 Yılda 10 Milyar Dolar Yatırım

Eroldu, otomotiv sektörünün son on yılda 10 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirdiğini belirtti ve 2024 yılı itibarıyla üyelerinin toplam yatırım harcamasının 1 milyar 165 milyon dolar seviyesinde olacağını ifade etti. Üretimin bir önceki yıla göre %7 azaldığını ve yılın 1 milyon 365 binle kapatıldığını açıklayan OSD Başkanı, Türkiye’deki toplam kapasite kullanım oranının 2024’te %70 seviyesinde gerçekleştiğine dikkat çekti.

Kapasite Kullanımının Etkileri

Kapasite kullanımının maliyet rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini vurgulayan Eroldu, “Makroekonomik dengeler nedeniyle bir rekabet kaybı yaşanıyor. Kapasite kullanımının düşmesi bu durumu daha da kötüleştiriyor. Bu nedenle kapasite kullanım oranının artırılmasını son derece önemli buluyoruz” dedi.

Yerlilik Oranındaki Düşüş

Eroldu, ihracatın sayısal olarak 2023 ile benzer seviyelerde olduğunu belirtirken, üretimdeki azalmanın iç piyasadaki yerlilik oranının düşmesinden kaynaklandığını belirtti. 2024’ü ihracatta 1 milyon 13 bin adetle kapattıklarını söyleyen Eroldu, “Üretimimizde rekor adetlerimizin 300 bin gerisindeyiz. Bu, 37,2 milyar dolarlık bir ihracat demek. Geçen yıla göre Amerikan doları cinsinden %6 büyüme sağladık. Otomotiv endüstrisi, Türkiye ekonomisine en büyük ihracatı kazandıran sektör konumundadır” ifadelerini kullandı.

Çin ile Ticaret Dengesizliği

Eroldu, küresel otomotivde elektrifikasyon sürecinin çok tartışıldığını belirterek, “Avrupa’daki şarj noktası sayısı gerekenin çok altında. Otomotivcilere ‘elektrikli araçlara geçin’ derken, bunun altyapısının yeterince sağlanmaması büyük bir sorun” dedi. Çin’in otomotiv kapasitesinin 48 milyon olduğunu ve dünya genelindeki otomotiv talebinin yaklaşık 90 milyon civarında olduğunu vurgulayan Eroldu, “Çin bu talebin büyük bir kısmını karşılamayı hedefliyor ki bu da büyük bir ticaret savaşına yol açabilir. Bu durum sadece otomotiv sektörünü değil, birçok sektörü de etkileyecektir” şeklinde konuştu.

ÖTV Matrahlarının Güncellenmesi Gerekiyor

Eroldu, 2025 yılında Türkiye otomotivinin gündeminde iki ana konunun öne çıktığını, bunların üretim rekabetçiliğinde aşınma ve kapasite kullanımının artırılması olduğunu belirtti. Kapasite kullanımının azalmasının bir maliyet unsuru olduğunu ifade eden Eroldu, “İç pazardaki yerli payının artırılması gerekiyor. Hükümetin destek olmaya çalıştığı konular var. Engelli araç ÖTV muafiyetinin yalnızca yerli üreticilerin ürettiği araçları kapsaması önemli bir adım. Ancak, 2022’den beri değişmeyen ÖTV matrahlarının güncel koşullara uygun olarak güncellenmesi şart” dedi.

2025 Yılı Beklentileri

Eroldu, 2025 yılı için beklentilerini şu şekilde açıkladı: “2024’te devreye aldığımız yatırımların etkisiyle ihracatımızın %5 ile %10 arasında büyüyeceğini ve ortalama 1,4 milyonluk bir üretim adedi göreceğimizi tahmin ediyoruz. Dolayısıyla, 2025’te hem ihracat hem de üretim biraz daha artacak.” Ayrıca, Çin’deki markaların Türkiye’ye yapacağı yatırımların olumlu etkilerine de değindi: “Türkiye’de üretimin büyümesi, tüm oyuncuların rekabetçiliği açısından faydalı. Yeni tedarikçilerin gelmesi de sektöre katkı sağlayacaktır.”

ÖTV Düzenlemesi ve Hurda Teşviki

Kısa vadede ÖTV düzenlemesi isteyip istemedikleri sorusuna Eroldu, “İstiyoruz, beklemiyoruz.” şeklinde yanıt verdi. Ayrıca hurda teşvikine de değinen Eroldu, “Hurda teşviklerini 1 taşla 3-4 kuş vurmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Türkiye’de emisyonu yüksek bir araç filosu var. Bu nedenle, ülkenin yavaş yavaş bu araçlardan kurtulması için bir fon oluşturulmalı. Bu araçların hala ekonomik değeri olduğu için, kimse bunları hurdaya ayırmak istemiyor. Hurda teşvikinin uzun vadede devreye alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir