1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türk Bankacılık Sektöründe Sendikasyon Kredilerinin Yeniden Canlanması

Türk Bankacılık Sektöründe Sendikasyon Kredilerinin Yeniden Canlanması

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

Hükümetin uyguladığı ortodoks ekonomi politikaları ve dezenflasyon sürecine yönelik atılan adımlar, dış finansman piyasasının yeniden canlanmasına neden oldu. Bu yıl, maliyetlerin düşmesiyle birlikte Türk bankalarının yurtdışından sendikasyon yöntemiyle yaklaşık 15 milyar dolar borçlanma gerçekleştirdiği görülüyor. Uzun bir aradan sonra ilk kez, borçlanmalarda vadeler 2 yıla kadar uzandı. Alınan krediler, yalnızca dış ticaretin finansmanında değil, aynı zamanda 2020 yılında ilk kez başlatılan sürdürülebilir projelerin finansmanında da kullanıldı.

Türk bankaları, 2024 yılında 14.9 milyar dolar (6.9 milyar Euro ve 7.5 milyon dolar) borçlanma gerçekleştirdi. 2023 yılında bu rakam 12.8 milyar dolar, 2022 yılında ise 11.4 milyar dolar olarak kaydedildi. Bankacılık sektörü, 2013 yılında sendikasyon kredilerinde 22.4 milyar dolarla rekor kırmıştı. 2023 yılının Haziran ayında, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olmasıyla başlatılan enflasyonla mücadele programı ve normalleşme adımlarının ardından, Türkiye gri listeden çıkmış ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından not görünümü iyileştirilmiştir.

Ortodoks politikalara dönüş, yabancı finans kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik raporlarının artmasına ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin not görünümünü olumlu yönde revize etmesine yol açtı. 2024 yılına 284’ten başlayan Türkiye’nin risk primi CDS (5 yıllık), yıl içinde en düşük 252 puanlara kadar iyileşme kaydetti. Böylece maliyetlerin azalması bankaların bu finansman kanalına yönelmesini sağladı ve borç çevirme oranları yükseldi. Mevduat faizlerindeki yüksek seyrin de bankaların yurtdışı borçlanma isteklerini artırdığı gözlemlendi.

  • 2023 yılının ilk yarısında yüzde 90 seviyesinde olan sendikasyon yenileme oranları, finansman imkanlarının artmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında yüzde 130’a kadar çıktı.
  • Sendikasyon çevirme oranlarındaki artışın 2024 yılında da devam edeceği ve bankaların yüzde 120 ile portföylerini yenileyeceği öngörülmektedir.
  • Geçen yıl yüzde 4-4.25 ile başlayan 1 yıllık dolar ve Euro borçlanma faizleri, bu yıl yüzde 2.25-2.50 seviyesine kadar düşmüştür.

2013’teki Rekor Yeniden Tazelenebilir

2013’teki Rekor Yeniden Tazelenebilir

Türk bankalarının mevduattan sonra en önemli finansman kaynağı olan sendikasyon kredilerindeki bu canlılığın 2025 yılında da devam edip etmeyeceği merak konusu. Bankacılık sektörü kaynaklarına göre, enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımlar ve normalleşmenin sürmesiyle Türkiye’nin risk primindeki düşüş, kredi notu artırımı ve yabancı sermayenin girişi ile bankaların bu kanalı kullanmaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Ayrıca, not artırımlarıyla birlikte maliyetlerde de bir düşüş beklenmektedir.

Bankacılar, “Mehmet Şimşek’in göreve başlamasıyla uygulanan ortodoks politikalardaki döngü devam ederse, Türk bankaları borçlanmaya devam edecektir. Çünkü sendikasyon ve seküritizasyon kredilerini bir itibar olarak görüyorlar ve yabancı bankalarla ilişkilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Yabancı bankalar için bu tarz ihraçlara katılım sağlamak, başka işbirliklerinin kapısını açıyor.” şeklinde yorum yapıyorlar. 2023 yılında 700 baz puanların üzerine çıkan CDS’lerin 250’ye düşmesi de bu durumu olumlu yönde etkilemiştir.

  • FED’in sözlü yönlendirmesi ile düşmeye başlayan SOFR+ oranlarındaki düşüş devam ederse, hacimlerin daha da artabileceği düşünülüyor.
  • Dış fiyatlama koşulları Türk bankaları lehine gelişebilir ve 2013 yılındaki rekor yeni yılda tazelenebilir.

Avrupalı Bankalar Geri Dönüyor

Görüştüğümüz bir başka bankacı, ülkelerdeki çeşitliliğe dikkat çekerek, “2023 öncesi güven ortamının azalmasıyla ilk olarak Avrupalı bankaların piyasadan çekildiğini” ifade etti ve ekledi: “Avrupalı bankalar 2024 yılında geri dönmeye başladı. Zaten yabancı yatırımcıların gidebileceği çok fazla ülke yok; fiyatlar burada daha iyi. Paralarını park edecekleri güvenli liman burası.”

Kredi Notu Artışı ve Enflasyondaki Düşüş İvme Katabilir

QNB Finansbank Başekonomisti Erkin Işık’a göre, geçtiğimiz yıl başlayan ve bu yıl güçlendirilerek devam eden ekonomik istikrar çerçevesinde, Türkiye’nin kredi notu 2 kademe yükseltilmiş ve bu durum yurtdışı finansman imkanlarını olumlu etkilemiştir. Ödemeler dengesi verilerine göre, bankaların son 12 aylık uzun vadeli borçlanma tutarı Ekim ayında 31.6 milyar dolar ile son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

  • Bankaların uzun vadeli borç yenileme oranı, 2018-2023 arasında %100’ün altında seyrettikten sonra, son dönemde yükselmiş ve Ekim ayı itibarıyla %139’a çıkmıştır.
  • Bu artışta, diğer kredilerin yanında, sendikasyon kredilerinin de etkisi olmuştur.

Bankaların bilançosundaki toplam sendikasyon kredi tutarı, BDDK verilerine göre, Nisan 2018’deki 21.7 milyar dolardan Haziran 2023’te 12.1 milyar dolara kadar gerilemiştir. Ancak, yenileme oranlarındaki artış ile birlikte toplam sendikasyon kredi stoku Ekim ayında 16.6 milyar dolara yükselmiştir. Ayrıca, sendikasyon kredilerinde 1 yıllık vadenin dışında, 2-3 yıl gibi daha uzun vadelerde borçlanma imkanı da oluşmuştur.

Akbank Uluslararası Bankacılık ve Kurumsal Yatırımcılar Bölüm Başkanı Batuhan Tufan: 2025’te Sendikasyonlar Yüzde 100’ün Üzerinde Yenilenecek

2023 yılı sonunda yapılan işlemler ile 2024 yılı sonunda kapanan işlemler arasında toplam 175 baz puan maliyet indirimi gerçekleşmiş, en güncel maliyet oranları SOFR+%1.75 ve Euribor+%1.50 seviyelerine ulaşmıştır. 6 yıl sonra ilk kez 2024 yılı Ekim sendikasyon kredimize iki yıl vadeli bir dilim de dahil edilmiştir. Bu işlemimizi takiben, sektörde ikinci yarıda gerçekleşen sendikasyonların yaklaşık 1.5 milyar dolar, iki ve üzeri vadeyle sağlandığı ifade edilmektedir.

  • 2020 yılında sürdürülebilirlik hedefleriyle bağlantılı sendikasyon kredileri ilk kez sektöre girmişken, Akbank’ın liderliğinde bankalar 2023 yılı itibarıyla sosyal ve sürdürülebilir projelerin finansmanına yönelik kaynak edinimine yönelmiştir.
  • 2024 itibarıyla pek çok banka, sendikasyon kredilerinden sağladıkları fonları dış ticaretin finansmanının yanı sıra, Sürdürülebilir Finans Çerçeveleri altında tanımlanan yeşil, sosyal ve sürdürülebilir projelerin finansmanına da ayırmaya başlamıştır.
  • 2025 yılında yenilenecek olan bir yıl vadeli kredilerin sektör genelinde sorunsuz bir şekilde yenileneceği ve hatta yenileme oranlarının %100’ün üzerinde gerçekleşeceği öngörülmektedir.

CDS’ler 100 Baz Puan Daha Düşecek

Orca Macro Finansal Danışmanlık Kurucusu Evren Kırıkoğlu, 2023 yılında yapılan seçimlerden önce piyasalarda bir tıkanıklık yaşandığını belirtti. Türkiye’den bir sermaye çıkışı olduğunu ve rezervlerin eridiğini ifade eden Kırıkoğlu, 2024 yılında ise ortodoks politikalarla birlikte borçlanma miktarlarının arttığını ve yeni borç almaya başladıklarını söyledi. Bunun sonucunda Türkiye’de toplam hacimlerin arttığı gözlemleniyor.

  • Daha düşük faiz oranları ve daha düşük maliyetlerle borçlanmaya başladık.
  • Kredi notu artırımları ile CDS fiyatlarının gerilediği, Türkiye’nin risk priminin muadil ülkelerden çok yüksek olduğu ifade edilmektedir.
  • 2013 yılında 130 olan CDS’lerin şu anda 260 civarında olduğunu ve bunun 100 baz puan daha düşerek 150’lere gerilemesini bekliyoruz.
  • Önümüzdeki yıl iki kademe not artışı daha olacağı ve yatırım yapılabilir ülke sınırına yaklaşabileceğimiz öngörülmektedir.
  • Bu bağlamda, 2025 yılında da sendikasyon piyasasındaki hareketliliğin devam edeceği düşünülmektedir.

ABD ve Avrupa Bankaları Tekrar Geliyor

Bank Al Habib LTD Türkiye Baş Temsilcisi Yasemin Toy, ekonomik ve politik koşul ve şartlara bağlı olarak zaman zaman sendikasyona katılımcı banka profillerinin veya katılım tutarlarının değişiklik gösterdiğini belirtti. Geçmiş yıllarda daha çok ABD ve Avrupa bankalarının sendikasyon kredisinde yer aldığını, 2013 yılından itibaren ise Ortadoğu ve Uzakdoğu (özellikle Japon bankaları) bankalarının krediye ilgisinin arttığını ifade etti.

Ekonomik koşulların iyileşmesiyle birlikte, bu yıl özellikle Avrupa bankalarının tekrar ilgisinin arttığı gözlemlenmektedir. Ayrıca, jeopolitik durumların da kredi katılımcı sayısını ve profilini etkilediği unutulmamalıdır. Sendikasyon kredilerinin zor koşullarda bile dünyanın çeşitli ülkelerinden 30-50 banka katılımı ile sağlanması, ülkemize ve Türk bankacılık sektörüne duyulan güvenin ve inancın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir