1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye Ekonomisinin 2023 ve 2024 Görünümü

Türkiye Ekonomisinin 2023 ve 2024 Görünümü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mahmut Asmalı, 2023 yılında G20 ülkeleri arasında %5,1 büyüme ile üçüncü sırada yer alan Türkiye’nin, 2024 yılına da bu motivasyonla olumlu bir başlangıç yaptığını belirtti. Türkiye ekonomisinin bu yılı başarılı bir şekilde geride bıraktığını ifade eden Asmalı, enflasyonla mücadele ve geçen yılın Haziran ayında başlayan parasal sıkılaşma sürecinin önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Politika faizinin Şubat ayında %50 seviyesine çekilmesinin ardından, parasal sıkılaşmanın etkilerinin yılın ikinci yarısında net bir şekilde hissedilmeye başlandığını kaydetti.

Asmalı, “Mayıs ayında %75,45 ile zirveye ulaşan yıllık enflasyonda, Haziran ayında başlayan gevşeme 6 ay boyunca kesintisiz devam etti ve Kasım ayında TÜFE %47,09 seviyesine geriledi.” dedi. Parasal sıkılaşmanın doğal bir sonucu olarak iç talepteki daralmanın, yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla %5,3 ve %2,4 büyümeye katkıda bulunduğunu belirten Asmalı, üçüncü çeyrekte ise ivme kaybının hızlandığını ve bu dönemde %2,1’lik bir GSYH büyümesi kaydedildiğini dile getirdi.

Yılın 9 aylık dönemine ilişkin yıllık büyüme oranı %3,2 olarak gerçekleşirken, net ihracatın bu büyümeye 1,9 puan katkı sağladığını ifade eden Asmalı, “Üçüncü çeyrekte ivmesini artırarak büyümeye 2,2 puan katkı veren net ihracat, dış ticaretteki olumlu seyrin devam ettiğini gösterdi.” diye ekledi. Ocak-Kasım döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,5 oranında artış kaydeden ihracat hacmi 238,5 milyar dolara yükselirken, ithalatın %6,4 azalmasıyla dış ticaret açığının %27 oranında daraldığını belirtti.

Dış Ticaret ve Cari Denge

Asmalı, dış ticaretteki gelişmelerin cari dengeye de olumlu yansıdığını belirterek, son 4 aydır fazla veren cari dengenin Ocak-Eylül döneminde önceki yılın aynı dönemine göre 30,9 milyar dolar azalarak sadece 5,3 milyar dolar açık verdiğini hatırlattı. Yılın ikinci yarısında talep koşullarında gözlenen bozulmaya rağmen, iş gücü piyasalarının 2024 görünümünün olumlu bir seyir izlediğini anımsatan Asmalı, “Ekim ayına ilişkin işsizlik oranı önceki aya göre ılımlı bir artış kaydederek %8,8 seviyesine yükselirken, aylık bazda 156 bin istihdam artışı kaydedildi.” bilgisini paylaştı.

İş gücü piyasalarındaki yıllık değişime bakıldığında, 12 ay öncesine göre 1 milyon 31 bin kişilik istihdam artışı kaydedildiğini vurgulayan Asmalı, tüm bu gelişmelere rağmen, 2024’te uluslararası kamuoyunda Türkiye ekonomisine yönelik algının hızla normalleştiğini ifade etti. 2022 Haziran ayında 830 seviyesine kadar yükselen Türkiye’nin CDS risk primlerinin, Aralık 2024 itibarıyla 250 puana kadar gerilediğini belirten Asmalı, “Ekonomik gelişmeler ve genel beklentilere paralel olarak, Türkiye’nin CDS primlerinde düşüşün önümüzdeki yıl da devam edeceğini tahmin ediyoruz.” dedi.

Faiz İndirim Beklentileri

Bu yılın, dış ticaret, cari denge ve istihdam gelişmeleri açısından Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine uygun seyrettiğini belirten Asmalı, büyüme açısından daha ılımlı, enflasyon açısından ise OVP hedefinin üzerinde bir seyir gördüklerini aktardı. Mevcut göstergelerin, parasal sıkılaşma politikasının iç talebi arzulanan ölçüde sınırlayamadığını gösterdiğine dikkat çeken Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

  • Bu çerçevede MÜSİAD olarak %44-45 bandındaki yıl sonu enflasyon beklentimizi koruduğumuzu yeniden ifade ediyoruz.
  • Enflasyonla mücadelenin maliyetinin toplumsal olarak daha adil bir şekilde dağıtılması gerektiğine vurgu yapıyoruz.
  • Dar ve orta gelir gruplarının zorunlu harcamalarına yönelik taleplerin baskılanması, yüksek gelir grubunun taleplerinin güçlü kalmasına neden olmuştur.

Asmalı, “Bu sebeplerle, gelir dağılımı daha da bozulmakta ve bu durum tekrardan enflasyonu artırıcı bir etki oluşturmaktadır.” dedi. “Merkez Bankası’ndan, 8 ay gibi uzun bir süre dayandığımız yüksek faize karşı artık Aralık ayında faiz indirimi yapmasının, hepimizin ortak beklentisi olduğunu yineliyoruz.” ifadesini kullandı. Yılın son ayında politika faizinde öngörülecek bir indirimin, firmaların 2025 yılına ilişkin motivasyonunda olumlu bir etkisi olacağına inandığını kaydetti.

Asgari Ücret ve İş Gücü Maliyetleri

Asgari ücret başta olmak üzere yeni yılda ücretlerde yapılacak artışların iş gücü maliyetlerinde yükselişe yol açacağını belirten Asmalı, çalışanların onurlu bir şekilde geçimini sağlayabileceği bir ücret seviyesinin temin edilmesinin en önemli sorumlulukları olduğunu dile getirdi. “Son 5 aydır gerileyen yıllık enflasyonu yeniden yukarı yönde tetikleyebilecek bir ücret artışı riski de göz önünde bulundurulmalıdır.” diyen Asmalı, “yüksek ücret artışı-yüksek enflasyon” sarmalından çıkılması gerektiğine vurgu yaptı.

Asmalı, “Asıl olan, enflasyonla mücadeledeki kararlı tavrımızı sürdürmek ve cebimizdeki paranın değerini korumaktır.” şeklinde konuştu. Bu noktada, işletmelerin desteklenmesi adına teşvik programlarının genişletilmesi ve ilave önlemler alınması gerektiğini ifade etti.

ABD-Türkiye İlişkileri ve Gelecek Beklentileri

Mahmut Asmalı, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminin arifesinde olunduğunu, iş dünyası olarak beklentilerinin ABD-Türkiye ilişkilerinin hızlı bir şekilde normalleşmesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin, İsrail’in Gazze’de Filistin halkına uyguladığı soykırım, Esad rejimi sonrası Suriye’nin demokratikleşmesi ve terör örgütleriyle mücadele konusundaki politikalarının net olduğunu vurgulayan Asmalı, “Yeni dönemde Türkiye-ABD ilişkilerindeki normalleşme adımlarının seyrinde ABD’nin, dolayısıyla Trump’ın Türkiye’ye yaklaşımı etkili olacaktır.” dedi.

Türk iş dünyasının temsilcileri olarak, mevcut üretim gücünü artırmak ve kendine yeter bir nitelik kazanana kadar çalışmaya devam etme sorumluluğunda olduklarını ifade eden Asmalı, “Son yıllarda savunma sanayisinde kaydedilen ilerleme gibi, hemen her sektörde küresel ticaretin öncülerinden biri olmamız gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

Suriye’de yıllardır devam eden zulmün sona erdiğini vurgulayan Asmalı, bu süreçte Suriyelilerin normal hayata geçişini sağlamak ve onlara destek olmanın en önemli görevleri olduğunu belirtti:

  • Yıllardır ülkemizde birlikte yaşadığımız kardeşlerimizin ve Suriye’de kalanların yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışmalıyız.
  • MÜSİAD olarak tüm insani yardımları yapmaya devam edeceğiz.
  • 2022 yılında İdlib’te kurduğumuz ve 4 bin 500 kişiye ev sahipliği yapan MÜSİAD Köyü, bu çabaların en anlamlı projelerinden biridir.

Asmalı, “İnşallah tüm Müslümanlar olarak el ele vererek Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasına ve kardeşlerimizin huzur içinde yaşamalarına katkı sağlayacağız.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir