Uluslararası yatırım bankası HSBC, Türkiye’deki son gelişmelerin akabinde yeni bir rapor yayınlayarak beklentilerine yer verdi.
Raporda, yatırımcılar için en kıymetli sorunun son gelişmelerin siyaset yapıcıların Haziran 2023’ten bu yana uyguladıkları ekonomik istikrar programı için ne manaya gelebileceğinin olacağı belirtildi.
Raporda programın siyasi kısıtlamalarla karşı karşıya olmadığı söz edilerek erken seçim yahut Anayasa referandumunun ihtimalinden bahsedildi.
‘Daha yüksek dolar kuru olabilir’
Çeşitli enflasyon ve gerçek TL pahalanma senaryolarına dayalı USD-TRY varsayım çerçevelerinin geçen yıl boyunca yararlı bir rehber ollduğunu belirten HSBC, şunları kaydetti “Ancak, İBB Başkanı İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının akabinde, para ünitesinin görünümünün daha da belgisiz hale geldiğini düşünüyoruz. Bilhassa, TL’nin iki ana destekleyici faktörü olduğuna inandığımız risklerin ortaya çıktığını görüyoruz ve bu da şu anda varsayım ettiğimizden daha yüksek bir USD-TRY’ye işaret edebilir.”
‘Enflasyon riski olabilir’
HSBC, Merkez Bankası’nın orta vadede döviz kuru siyasetini sürdürse bile risklerin hala daha yüksek bir USD-TRY lehine olduğunu aktararak “Türkiye’nin, gelişen piyasa ülkeları ortasında en yüksek döviz kuru geçişkenliğine sahip olduğunu not etmek değerlidir ve TRY’nin keskin bir biçimde kıymet kaybetmesi enflasyon risklerini artırabilir” dendi.
Enflasyonun artması yahut dezenflasyonun yavaşlaması durumunda TL’nin nominal bazda daha fazla paha kaybedebileceğini aktaran HSBC, “Genel olarak, USD-TRY’nin yıl sonunu 41-43 aralığında bitireceğine dair iddiamız üst istikametli risklere sahiptir. Birebir biçimde, yıl sonu varsayımımız olan 40, artık TRY zayıflığı göz önüne alındığında, daha evvelki iddialardan daha büyük bir gerçek TRY bedel kazanımını ima etmektedir” değerlendirmesini yaptı.
