2025 Yılına Dair Ekonomik Beklentiler
Yeni yılın başlamasıyla birlikte, birçok ekonomist 2025 yılına yönelik ekonomik öngörülerini paylaşmaya devam ediyor. Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi ve Dünya Gazetesi yazarı Prof. Dr. Selva Demiralp, 2025 yılında Türkiye ekonomisini nelerin beklediğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Demiralp, 2024 yılına ilişkin de bazı yorumlarda bulundu.
Geçtiğimiz yıl enflasyonla mücadele yükünün tamamen Merkez Bankası’nın omuzlarına yüklendiğini belirten Demiralp, Maliye Politikası’nın enflasyon yaratan talebin esas kaynağı olan yüksek gelir gruplarını vergilendirecek bir reform gerçekleştiremediğini ve kamu kaynaklarında tasarrufun bile sembolik düzeyde yapılamadığını ifade etti.
2025 Yılı Enflasyon Tahminleri
Demiralp, “2025 yılı için yaptığımız enflasyon tahminleri, 2025’in ikinci çeyreğinden önce faiz indirimine izin verecek bir tablo sunmuyor.” diyerek, yıl içerisinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2025 sonu tahminini yukarı yönlü güncelleme olasılığının yüksek olduğunu vurguladı.
Büyüme ile ilgili olarak ise, “Büyüme bacağında 2025 yılı genelinin yüzde 3’ün altında bir rakama razı olacağımızı düşünüyorum. Daha yüksek bir büyüme hedefinin ısrarla peşinde koşulması, enflasyonla yaşanan sıkıntıların geri verilmesine yol açabilir.” şeklinde yorumda bulundu.
Küresel Ekonomideki Belirsizlikler
2025 yılı açısından küresel ekonomiyi bekleyen büyük belirsizliklerin başında, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın politikalarının yer alabileceğini belirten Demiralp, Trump’ın seçim vaadleri arasında gümrük vergilerinde artış, kurumlar vergisi ve gelir vergisi indirimleri, yasadışı göçmenleri sınır dışı etme gibi unsurların bulunduğunu hatırlattı. “Bu vaatlerden 2025’te gerçekleşme olasılığı ve ekonomik etkisi en yüksek olan kalem gümrük vergilerindeki artış olabilir.” diyerek, Avrupa’nın Trump’a karşı misilleme yaparak ABD’den ithal ettiği ürünlerde benzer vergi artışlarına gidebileceğini ve eğer Türkiye bu süreçte avantaj elde ederse bunun olumlu bir gelişme olacağını ekledi.
Demiralp, “Ayrıca, Trump’ın iddia ettiği gibi Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi, petrol fiyatlarında yaratacağı rahatlama ile Türkiye’ye fayda sağlayabilir.” şeklinde de eklemelerde bulundu.
Dış Borçlanma ve Ekonomik Riskler
Ancak Demiralp, Trump’ın politikalarının yaratabileceği enflasyonist risklerin hem küresel enflasyonu hem de ABD tahvil faizlerini yukarı itme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. “ABD’nin artan bütçe açığının finansmanı için tahvil arzını artırması, ABD getiri eğrisini dikleştirecek ve bu durum, dış borçlanma maliyetlerimizi olumsuz etkileyecektir.” dedi.
2025 Yılı Enflasyon Tahminleri
Selva Demiralp, 2025 yılının ilk ayında en iyi senaryo olarak enflasyonu %40,29, kötü senaryo olarak ise %40,82 oranında tahmin etti. Yıl sonunda ise ana senaryo %31,97, iyi senaryo %27,74 ve kötü senaryo olarak %36,33 şeklinde öngörülerde bulundu.
Büyüme ve Enflasyon Arasındaki İlişki
Demiralp, “Türkiye gibi merkez bankası kredibilitesinin zayıf olduğu ülkelerde, uygulanacak kemer sıkma politikalarında merkez bankası yalnız kalıyorsa, büyüme ile enflasyon arasında bir ödünleşme kaçınılmaz.” diyerek durumu açıkladı. “Eğer enflasyonu düşürmek istiyorsanız talebi kısmanız gerekiyor. Talep azaldığında fiyatlar üzerindeki baskılar azalacak ve enflasyon düşecektir. Büyümeyi koruyarak enflasyonu düşürmek, ancak kapsamlı bir kalkınma planı ve güvenilir bir merkez bankası ile mümkün olabilir.” dedi.
2025 Yılı Büyüme ve İşsizlik Tahminleri
Demiralp, 2025 yılına ait büyüme rakamlarıyla ilgili de, “2025 yılı sonunda %30’luk bir yıl sonu enflasyonu ile uyumlu olarak büyüme rakamının %2,5-3 bandında kalacağını düşünüyorum.” dedi. İşsizlik oranlarıyla ilgili de, “En hızlı büyüdüğümüz dönemlerde bile %8 altına inmeyen işsizlik oranının 2025 yılında %10 civarında seyretmesi bekleniyor.” şeklinde yorumda bulundu.