1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. ABD’nin Çelik ve Alüminyum İthalatında Türkiye’nin Rolü

ABD’nin Çelik ve Alüminyum İthalatında Türkiye’nin Rolü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD’nin Çelik ve Alüminyum İthalatında Türkiye’nin Yeri

2024 ticaret verilerine göre, ABD’nin en büyük çelik tedarikçileri arasında Kanada (11,2 milyar dolar), Meksika (6,5 milyar dolar), Brezilya (5,1 milyar dolar), Çin (5,1 milyar dolar) ve Tayvan (3,8 milyar dolar) yer almaktadır. Alüminyum ihraç eden ülkeler sıralamasında ise Kanada 9,5 milyar dolar ile ilk sırada, ardından Meksika 1,1 milyar dolar, Güney Kore 686,2 milyon dolar, Çin 643,7 milyon dolar ve Tayvan 507,7 milyon dolar ile gelmektedir.

Özellikle Türkiye özelinde, Trump’ın ilk başkanlık döneminde alınan karar doğrultusunda, Mart 2018’de Türkiye’den ABD’ye yapılan çelik ithalatına yüzde 25’lik gümrük vergisi uygulanmaya başlanmıştır. 2017 yılında Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatı 1,1 milyar dolara ulaşırken, bu rakam Türkiye’nin toplam çelik ihracatının %11,5’ine ve toplam ihracatının %0,7’sine denk gelmiştir.

Türkiye’nin Demir-Çelik İthalatındaki Rolü

2024 yılının ilk sekiz ayında dünyanın en fazla demir-çelik ithalatı yapan ülkeleri sırasıyla Türkiye (26,2 milyon ton), İtalya (16,1 milyon ton), ABD (16 milyon ton), Çin (15,1 milyon ton), Hindistan (14 milyon ton), Güney Kore (11,9 milyon ton), İspanya (9,7 milyon ton), Tayland (9,6 milyon ton) ve Endonezya (8,7 milyon ton) olmuştur. Türkiye’nin demir-çelik ithalatında en fazla aldığı ürün grupları ise:

  • Hurda: 13,5 milyon ton
  • Yarı mamul: 4,2 milyon ton
  • Yassı haddelenmiş çelik: 2,9 milyon ton
  • Yassı haddelenmiş alaşımlı çelik: 1 milyon ton
  • Pik demir: 879.098 ton

Türkiye’nin en büyük demir-çelik tedarikçileri arasında ise ABD (3,1 milyon ton), Rusya (3 milyon ton) ve Çin (2,3 milyon ton) bulunmaktadır. Türkiye’nin çelik üretimi, 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde geçen yıla göre %12,4 oranında artış göstermiştir. Bu artışın yurt içindeki nedeni, deprem sonrası hız kazanan inşaat aktiviteleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları olarak belirtilmektedir.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin Açıklamaları

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, Trump’ın açıkladığı yeni gümrük vergisinin Türkiye açısından halihazırda yürürlükte olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulunmuştur:

“ABD, Türkiye’ye karşı 2018 yılından bu yana yüzde 25 oranında gümrük vergisi uyguluyor. Dolayısıyla, Trump’ın duyurduğu vergi artışı Türkiye için yeni bir durum teşkil etmiyor. Ancak, Avrupa Birliği (AB), İngiltere, Kanada, Meksika, Brezilya, Güney Kore ve Japonya gibi ülkeler için bu verginin kaldırıldığı göz önüne alındığında, Türkiye’ye yönelik bir muafiyet sağlanması uzun süredir talep edilmektedir.”

Yayan, Türkiye ile ABD arasındaki dış ticaret dengesinin uzun yıllar boyunca korunduğuna dikkat çekerek şunları eklemiştir:

“ABD’nin Çin ve diğer ülkelerle olan ticaret açıkları Türkiye için geçerli değil. Türkiye, geçmişte ABD’ye karşı ticaret açığı veren bir ülke iken, son dönemde bu denge sağlanmış durumda. Hem Trump hem de Biden yönetimleri ile üzerinde mutabık kalınan 100 milyar dolarlık dış ticaret hedefinin halen geçerliliğini koruduğu düşünüldüğünde, Türkiye’ye ilave vergi yükü getirilmesi yerine, mevcut vergilerin hafifletilmesi daha rasyonel olacaktır.”

Türkiye’den ABD’ye yapılan çelik ihracatının koruma tedbiri öncesinde 2,5 milyon ton seviyesinde olduğunu hatırlatan Yayan, bu rakamın 287 bin tona kadar gerilediğini belirterek sektör üzerindeki yüklerin daha da artırılmaması gerektiğinin altını çizmiştir.

Ata Yatırım’dan Değerlendirme

Ata Yatırım'dan Değerlendirme

Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, ABD’nin yeni tarife kararlarının en çok Kanada, Meksika, Brezilya ve Avrupa Birliği ülkelerini etkileyeceğini belirtirken, Türkiye’ye olan etkisinin sınırlı kalacağını ifade etmiştir. Demirtaş, “Türkiye’nin ABD ile ticareti görece sınırlı ve ithalat-ihracat büyüklükleri birbirine yakın. Türkiye’de demir çelik ürünlerinin büyük bir kısmı için zaten %25 gümrük vergisi uygulanıyor. Dolayısıyla, bu vergilerin üzerine ek bir artış gelmedikçe, Türkiye çelik sektörüne olumsuz etkisinin oldukça sınırlı kalacağını ve hatta rekabet gücünü olumlu etkileyebileceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesini yapmıştır.

Demirtaş, yeni vergi düzenlemesinin hangi gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) numaralı ürünleri kapsayacağına dair detayların henüz netleşmediğini belirterek, “Bazı ürünler için istisnalar sağlanabilir. Bu nedenle, vergilerin etkilerini ancak detaylar netleştiğinde daha sağlıklı bir şekilde analiz edebiliriz.” açıklamasında bulunmuştur.

Küresel Üretim ve Tüketim Dinamikleri

Çelik sektöründe 2022 yılının ortalarında başlayan talep daralması halen devam etmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı, artan jeopolitik belirsizlikler, küresel imalat sanayisindeki yavaşlama, Avrupa’daki otomotiv sektöründeki gerileme ve Çin’de inşaat sektörünün zayıf görünümü, çelik talebi üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir. OECD verilerine göre, 2024 yılının ilk sekiz ayında küresel çelik tüketimi %5 oranında azalmıştır. Küresel talebin %51’i Çin tarafından karşılanırken, Hindistan %7,5, ABD %5,1 ve Türkiye %2,1 ile pazardaki önemli aktörler arasında yer almaktadır.

Öte yandan, çelik talebindeki düşüşe rağmen küresel üretim kapasitesi artış göstermeye devam etmektedir. Çin, dünya çelik üretiminin %54’ünü gerçekleştirerek sektörün açık ara lideri konumundadır. Hindistan %7,4 ile ikinci, Japonya ise %4,6 ile üçüncü sırada yer almaktadır. Türkiye ise %1,7’lik pay ile dünyanın sekizinci en büyük çelik üreticisi konumundadır.

OECD’ye göre, küresel üretim kapasitesindeki en hızlı artış Asya’da gerçekleşmektedir. Özellikle Çin’in, batılı ülkelerin uyguladığı ek vergilerden kaçınmak için Asya’daki farklı ülkelere yatırım yapması, bu kapasite artışının başlıca nedenlerinden biri olarak gösterilmektedir. OECD’nin Kasım 2024’te yayımladığı değerlendirme raporuna göre, küresel çelik üretim kapasitesinin yıl sonunda 50 milyon ton artarak 2.482 milyon tona ulaşması beklenmektedir. Bu artış, 2013’ten bu yana görülen en yüksek seviye olarak dikkat çekmektedir. Kapasite fazlası ise 573 milyon tona çıkarken, 2025-2027 döneminde üretim kapasitesine 146 milyon tonluk eklenme ile bu fazlanın daha da büyümesi beklenmektedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir