Asgari Ücrete Yapılması Gereken Zam Oranı Üzerine Değerlendirme
2025 yılı için asgari ücrete yapılacak zam oranını değerlendiren Dr. Mahfi Eğilmez, kendi internet sitesinde “Asgari Ücretten Boğaz Tokluğuna Çalışma Ücretine” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Eğilmez, mevcut zam oranının en azından yeniden değerleme oranı olan %43,93 oranında güncellenmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan düzenlemeyi “yanlış” olarak değerlendiren Eğilmez, ‘yeniden düzenleme’ yapılmasının önemine dikkat çekti.
Eğilmez’in yazısında öne çıkan bazı noktalar şöyle:
- Asgari Ücret Tanımı: Yürürlükteki Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre (Madde 4/d) asgari ücret, işçilerin normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetecek bir ücreti ifade eder. Bu tanıma göre, asgari ücretin, işçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerekmektedir.
- Çalışan Sayısı: Türkiye’de ücretli olarak çalışan yaklaşık 20,5 milyon kişi bulunmaktadır. Bu kişilerin yaklaşık 7 milyonu asgari ücretle çalışmaktadır. Asgari ücretle ilgili yapılan ayarlamalar sadece bu 7 milyon kişiyi değil, tüm 20,5 milyon ücretliyi etkilemektedir. Çünkü asgari ücret artışı, diğer ücretlerin de yeniden düzenlenmesini gerektirmektedir.
- TÜRK-İŞ Verileri: TÜRK-İŞ’in her ay yayınladığı verilere göre, Kasım 2024 itibarıyla 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı (yalnızca gıda harcaması) 20.562 lira, yoksulluk sınırı (gıda dışı normal harcamalar dahil) 66.976 lira, bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 26.712 lira olarak hesaplanmıştır. Bu verilere dayanarak belirlenen asgari ücretin, yönetmelikteki tanımla örtüşmediği görülmektedir.
Hesaplama Yöntemi Üzerine Eleştiri: 2024 yılının ortalama enflasyonunu TÜİK’in TÜFE endeksi üzerinden %60 olarak hesaplıyoruz. 2025 yılı için OVP tahmini ise %17,5’tir. Eğer 2024 yılının %45 ile tamamlanacağı varsayılırsa, 2025 yılının ortalama enflasyonu kabaca %30 olacaktır. Ancak hükümet, asgari ücret artışını bu hesaplamaya göre %30 olarak belirlemiştir. Doğru hesaplama ise yıllık ortalama enflasyonun esas alınmasıyla yapılmalıdır. Çünkü ücretler bir yıl boyunca her ay alınmakta ve fiyatlar da bu süre zarfında değişmektedir. 2024 ortalaması %60, 2025 tahmini ortalaması %30 olduğuna göre, ortalama %45 çıkmaktadır.
Gerekli Artış Oranı: %45’lik bir oran esas alındığında, 2024 yılı için belirlenen 17.002 liralık asgari ücretin 2025 yılı için en az (17.002 x 1,45 =) 24.653 lira olması gerekmektedir. Bu hesap, 2024 yılı boyunca kaybedilen satın alma gücünü telafi etmek açısından da önemlidir. 2024 yıl sonunda enflasyon %45 olursa, 17.002 liralık asgari ücretin satın alma gücü (17.002 / 1,45 =) 11.726 liraya gerileyecektir. Bu nedenle, 2024 yılının asgari ücretinin satın alma gücüne geri dönebilmesi için yapılması gereken artış %45’tir, ki bu da bizi yukarıda belirttiğimiz 24.653 lira seviyesine ulaştırır.
Yeniden Değerleme Oranı: 2024 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı %43,93’tür. Yeniden değerleme, enflasyon nedeniyle değer kaybı yaşayan varlıkların değerinin korunmasını amaçlar. Birçok vergi, harç ve ceza da bu oran üzerinden artırılmaktadır. Ancak devlet, sermaye sahiplerine varlıklarını %44 oranında artırma imkânı tanırken, çalışanların ücretlerini %30’da tutmaktadır.
Sonuç ve Öneri: Mevcut düzenleme ile asgari ücret, işçilerin sadece gıda harcamalarını karşılayabilmekte, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını ise karşılayamamaktadır. Bu durum, asgari ücretin “boğaz tokluğuna çalışma ücreti” haline gelmesine neden olmuştur. Enflasyonla mücadele, yalnızca emekçilerin üzerine yüklenmemeli; bu yanlıştan dönülmeli ve asgari ücretin en azından yeniden değerleme oranı esas alınarak düzeltilmesi gerekmektedir.