1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Çin Ekonomisi 2023: Büyüme Hedefleri ve Karşılaşılan Riskler

Çin Ekonomisi 2023: Büyüme Hedefleri ve Karşılaşılan Riskler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çin Ekonomisi 2023: Büyüme Hedeflerine Ulaşma ve Gelecek Riskleri

Çin ekonomisi, geçen yıl son dakikada uygulanan teşvik önlemleri ve ihracat patlaması sayesinde, hükümetin belirlediği büyüme hedeflerine ulaşmayı başardı. Ancak, yaklaşan ABD tarifeleri bu büyümenin sürdürülebilirliğini tehdit edebilir. Ulusal İstatistik Bürosu’nun Cuma günü açıkladığı verilere göre, dünyanın ikinci en büyük ekonomisinde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) yüzde 5 artış gösterdi. Bu, Bloomberg anketindeki yüzde 4,9’luk medyan tahminin biraz üzerinde bir rakam. Başkan Xi Jinping, Yılbaşı Arifesi’nde ülkenin bu hedefe ulaşmasının beklendiğini ifade etmişti.

BNP Paribas SA’nın baş Çin ekonomisti Jacqueline Rong, “Geçtiğimiz yıl ekonomideki en büyük parlak nokta, fiyat faktörü hariç tutulduğunda son derece güçlü olan ihracattı. Bu yıl için en büyük sorun ise ABD tarifeleri olacak,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Trump Politikaları ve Çin İhracatı

Çin, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüne hazırlık yaparken, bu yıl daha fazla parasal gevşeme ve etkili kamu harcamaları ile olası olumsuz etkileri azaltmayı hedefliyor. ABD’nin seçilmiş başkanı, Asya ülkesinin mallarına yüzde 60’a kadar varan tarifeler uygulamakla tehdit etti. Bu tehditler, küresel işletmeleri siparişlerini öne çekmeye yönlendirerek geçen yıl büyümeye destek sağladı. Ancak, AB ve diğer ticaret ortakları tarafından uygulanabilecek olası vergiler, Çin’in ihracatını daha az rekabetçi hale getirebilir ve bu durum önümüzdeki aylarda ihracatın azalmasına yol açabilir.

Verilerin yayınlanmasının ardından yuan, hem yerel hem de offshore piyasalarında dolara karşı yüzde 0,1 değer kazandı. Çin hisselerinin gösterge endeksi CSI 300, önceki yüzde 0,5’lik kaybı telafi ederek yüzde 0,5 oranında bir artış gösterdi.

Sanayi Üretimi ve İç Talep

Sanayi üretimi Aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 artış kaydederek tahminlerin üzerinde bir performans sergiledi ve bu, Nisan ayından bu yana en hızlı artış oldu. İç talepteki tablo ise daha karmaşık bir görünüm arz ediyor. Ağustos’tan bu yana işsizlik oranı artarken, emlak satışları daralmaya devam ediyor. Ancak, tüketim teşvik hamleleri sayesinde bazı kategorilerde artış belirtileri gözlemleniyor.

Perakende Satışlar ve Devlet Desteği

Perakende satışlar son çeyrekte yüzde 3,8 artış gösterdi ve hükümetin cihaz, araba ve iş ekipmanı alımlarını destekleme programını artırmasının ardından 2024’teki en yüksek hızına ulaştı. Bu artış, ev eşyası satış büyümesini yüzde 12,3’e çıkardı ve böylece 2013’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaşılmış oldu. Macquarie Group Ltd.’de Çin ekonomisi başkanı Larry Hu, “Önden yüklemeli ihracat siparişleri kesinlikle yardımcı oldu, ancak iyileşme yalnızca ihracatta değil, büyük ölçüde devlet destekli satın alma sübvansiyonlarının etkisiyle de tüketimde görülüyor,” dedi.

Morgan Stanley’de Robin Xing liderliğindeki ekonomistler, yıllık büyümedeki toparlanmanın yaklaşık yüzde 60’ının Çin’in tüketimini ve üretim yatırımını artırma politikalarından, geri kalanının ise güçlenen ihracat sevkiyatlarından kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekonomi, Ekim-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 büyüdü; bu, son altı çeyrekteki en hızlı büyüme ve ekonomistlerin yüzde 5’lik ortalama tahmininden daha iyi bir sonuç oldu. Artış, çeyreklik bazda daha belirgin hale gelerek yüzde 1,6’lık büyüme ile Mart 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Enflasyona Göre Ayarlanmış Büyüme

Bloomberg’in resmi verilere ilişkin hesaplamalarına göre, enflasyona göre ayarlanmış nominal GSYİH büyümesi 2024’te yüzde 4,2 artış gösterdi. Bu, 2020’den bu yana en düşük hız olarak kaydedilirken, üst üste ikinci yıl devam eden kalıcı deflasyonun etkilerini yansıtıyor. NBS, yaptığı bir açıklamada, ekonominin 2024’te “genel olarak istikrarlı olduğunu ve istikrarla ilerlediğini” belirtti. Ancak, değişen dış çevrenin olumsuz etkisinin derinleştiği, iç talebin yetersiz olduğu, bazı şirketlerin üretim ve operasyon zorluklarıyla karşılaştığı ve ekonominin hala birçok zorlukla mücadele ettiğinin altını çizdi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir