İstanbul Concept Kurucusu Işık Gençoğlu’nun Değerlendirmeleri
Türk-Alman İşadamları Derneği Kültür Ateşesi ve İstanbul Concept’in kurucusu Işık Gençoğlu, Bloomberg HT’de yayınlanan Üst Düzey programında Arzu Maliki’nin konuğu oldu. Programda sanat dünyasına dair önemli tespitlerde bulunan Gençoğlu’nun ifadeleri dikkat çekiciydi:
2024, Düşüncelerimizi Süzgeçten Geçirdi
2024 yılı, sanat camiası için bir süzgeç işlevi gördü. İyilerin ve kötülerin net bir şekilde ayrıştığı, piyasa sanatçıları ile gerçek sanatçıların belirginleştiği bir yıl oldu. Koleksiyonerler, hangi sanatçının gelecekte değer kazanacağına dair daha bilinçli kararlar almak zorunda kaldı. Bu yıl, sanata dair birçok dersin alındığı bir yıl olarak kaydedildi. Umut ediyorum ki 2025, bu dersleri doğru bir şekilde uygulayacağımız bir yıl olur.
Eski Fiyat Beklentileri ve Artan Maliyetler
Sanat dünyasında, artan maliyetler ve döviz kurlarının etkisiyle herkes eski fiyatların beklentisi içinde. Tüm malzemelerin ithal olması, fiyatların yükselmesini kaçınılmaz kılıyor. Sanatçıların atölye giderleri ve kira maliyetleri sürdürülebilir olmalı. Ancak, fiyatlar sürekli artarken alım gücü aynı oranda artmıyor. İnsanlar hala geçmiş fiyatlara geri dönmeyi umuyor, oysa bu fiyatlar bile sanatçıların temel giderlerini karşılamaktan uzak. Böyle bir belirsizlik içinde olduğumuzu düşünüyorum. 2025 yılı, bu kaosun içinde daha sağlam durabilme yılı olacak gibi görünüyor.
Ekonomimizin Yaratıcı Sektörlere İhtiyacı Var
Türkiye’nin ekonomik olarak kalkınabilmesi için yaratıcı sektörlerden mutlaka destek alması gerekiyor. Bu destek, Anadolu’ya da yayılmalı. Örneğin, “Cam Altı” gibi geleneksel sanat dallarını sanayide nasıl canlandırıp evlere sokabileceğimiz üzerine projelerimiz var. Ayrıca, Türk sanatçıları ile İsviçre’deki cam firmaları arasında bir Sanat Evi projesi geliştirmek istiyoruz.
Fuarlara Katılımda Devlet Teşviki
Sanat fuarlarına katılımın devlet desteği ile teşvik edilmesi gerektiğine inanıyorum. Tasarım odaklı KOBİ’lerle ve markalarla çalışırken destek alabiliyoruz. Ancak sanat bazında ve fuarlara katılım konusunda zayıf kalındığını düşünüyorum. Yurt dışında yaptıklarımızı anlatmak, kendi standlarımızla fuarlara katılmak, sanat eserleri satışından öte bir yaklaşım gerektiriyor. Ekonomik koşullardan bağımsız olarak, koleksiyonerlerin yatırım sürdürülebilirliğine dikkat etmesi gerekiyor. Bugün var olan bazı isimler yarın yok olabilir, bu nedenle geleceğe yönelik düşünmek ve yatırım yapmak çok önemli.
Sanatta Ticaretin Etik Kuralları
Sanat ticaretinin etik kurallar çerçevesinde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bizden alınan eserlerin 10 yıl boyunca bir müzayede şirketinde olmamasını talep ediyoruz. Bu sayede eserler, gerçek değerine ulaşabiliyor. Sanat, lüks harcama kaleminden çıkarılmalı. Sanatla ilgilenmek, sadece bir sanat eseri sahibi olmak demek değil; aynı zamanda hayatımızın kalitesini artırmak için yapılan bir yatırım. Bu nedenle, koleksiyonerlerin sergilerini halka açmaları ve müzelere erişimin ücretsiz olması çok önemli.
Sanatın Toplumla Buluşması
İstanbul Modern gibi büyük yapıların halka açılması gereken günlerin sayısının artırılması gerekiyor. Sanatı, tabandan koparmadan ve lüks bir konuma sokmadan, sosyal sorumluluk projesi gibi görmek lazım. Galerilerin yaşamasına izin vermek, sanatın gelişimi için hayati öneme sahip.