İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Toplantısı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin aralık ayı olağan toplantısı, “2025’i Karşılarken Dünya ve Türkiye Ekonomisinin Görünümü ve Meclis Çalışma Gruplarının Sunumları” ana gündemiyle Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, açılış konuşmasını yaparak, İSO Meclisi üyeleriyle gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçıvan, yılın son İSO Meclis toplantısındaki konuşmasında, 2024 yılını geride bırakırken Türkiye ekonomisinde “rasyonelliğe dönüş” olarak adlandırılan sürecin önemine vurgu yaptı. “Tek cümle ile özetlemek gerekirse, 2023 ortalarından itibaren girdiğimiz ağır tedavi sürecinin sonuçlarını almaya başladığımız, ancak geçmiş dönemin travmalarını da tam olarak atlatamadığımız bir yılı geride bırakıyoruz” dedi.
Bahçıvan, en temel sorun olan enflasyonda dezenflasyon sürecinin beklenenden daha yavaş ilerlediğini belirterek, “Merkez Bankamız 2024 yılsonu için yüzde 36’yı hedeflerken, yılı yüzde 45 civarında kapatacağımız anlaşılıyor. Enflasyonun gecikmeli de olsa düşüşe geçmesinde sıkı para politikalarının etkisi açık. Ancak enflasyonun neden bu kadar istenildiği kadar düşmediğini sorguladığımızda, beklentilerdeki katılığı görüyoruz. Özellikle hane halkı ve reel sektör, enflasyonun düşeceğine ikna olmakta zorlanıyor.” dedi.
Bahçıvan, ayrıca yüksek hizmet enflasyonuna dikkat çekerek, “Sonuç itibarıyla, enflasyonda belli bir mesafe almış olsak da temkini elden bırakmamamız gereken bir süreçteyiz. Merkez Bankamız, para politikasının doğrudan etki alanındaki enflasyonist faktörlerde geri çekilmenin sürdüğünü, beklentilerin ise yavaş da olsa iyileştiğini belirtiyor. Ülkemizde sosyolojik ve psikolojik boyutunu aylardır ısrarla vurguladığımız bir enflasyon yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bahçıvan, çözümün sadece para politikasına havale edilemeyeceğini bir kez daha vurguladı. “Önümüzdeki dönemde maliye politikasının enflasyonla mücadeleye desteğini artırmanın yanı sıra, bizi bu sorundan kalıcı olarak kurtaracak yapısal tedbirlerin alınması bugün her zamankinden daha önemli.” dedi. Sanayiciler olarak uygun finansman koşullarıyla iş yapmanın arzusunda olduklarını belirten Bahçıvan, “Ne var ki, ekonomimiz halen sancılı bir nekahet döneminden geçerken, hastalığın nüksetme ihtimalini küçümsemek büyük bir hata olacaktır.” ifadesini kullandı.
Güçlü Dış Kaynak Girişi Sağlanabilir
Bu yıl cari açıktaki düşüşün ekonominin sağlıklı bir patikaya dönmesi açısından önemli bir kazanım olduğuna değinen Bahçıvan, “Bu sayede uluslararası rezervlerin toparlanması, Türk lirası üzerindeki baskının ortadan kalkması ve CDS gibi risk primi göstergelerinde daha güçlü bir iyileşmenin sağlanması mümkün hale geldi. Ancak, dünyadaki yoğun belirsizlik ortamında yatırımcıların risk iştahı hâlâ kırılganlığını koruyor.” dedi.
Bahçıvan, mevcut ekonomik programın başarısında temel koşullardan birinin dış kaynak girişlerinde canlanma olduğunu ve bu durumun, ekonomi politikalarında istikrarlı duruşun ve yatırımcılara güven telkin etmenin önemini artırdığını belirtti. “Enflasyonla mücadele ve finansal dengelenme sürecini sabır ve kararlılıkla devam ettirirsek, önümüzdeki yıl Türkiye’nin yabancı yatırımlar için çok daha cazip hale geleceğine ve güçlü bir dış kaynak girişinin sağlanabileceğine inanıyorum.” dedi.
Bahçıvan, “Enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken bir yandan da üretim ekonomisini desteklemek ayrı bir önem taşıyacak. Büyüme, istihdam için hayati konumdaki geleneksel emek-yoğun sektörlerimize nefes aldıracak finansman imkanlarının artırılacağı yönündeki son mesajlar da bu açıdan çok değerli.” ifadelerini kullandı. “Tüm bu süreci taçlandıracak en önemli unsur, üretim ekosistemimize lig atlatacak, yeşil ve dijital dönüşüm rüzgarına sektörlerimizi hazırlayacak reformları hayata geçirmektir.” diye ekledi.
Suriye’deki Gelişmeleri Dikkatle Takip Ediyoruz
Bahçıvan, Suriye’de yaşanan rejim değişikliği ve sonrasındaki gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini belirterek, “Orta Doğu’daki her gelişme ülkemizi bir şekilde etkiler ama Suriye’deki gelişmeler doğrudan Türkiye’yi etkisi altına alır. Suriye, en uzun kara sınırlarına sahip olduğumuz komşu ülke. Ülkemizin güney sınırlarının güvenliği, bu ülkedeki istikrarla bağlantılıdır. Suriye’de istikrarlı bir siyasi yapının, bu ülkede yaşayan herkesin kendisini güvende hissedeceği bir düzenin en kısa sürede kurulmasını temenni ediyorum.” dedi.
Bahçıvan, dün açıklanan asgari ücrete yönelik olarak da, “Sanayimize, üretim hayatımıza ve çalışanlarımıza hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.” ifadesini kullandı. Ayrıca, İSO Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun kuruluşunun Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylandığını belirterek, “Kısa sürede sanayinin ihtiyaç duyacağı yeni teknolojileri geliştirecek girişimleri desteklemek için çalışmalara hızla başlayacağız.” şeklinde konuştu.