Ankara Sanayi Odası (ASO) mart ayı meclis toplantısı yapıldı. Toplantıda, Türkiye’nin su sorunu ve bunun endüstriye tesiri, endüstricinin sıkıntıları ve aktüel ekonomik bahisler masaya yatırıldı.
Toplantıda konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, ekonomide ve üretimde itimat ortamının tesis edilmesi gerektiğini ve bu çerçevede Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın koordinatörlüğündeki iktisat idaresine olan itimatlarının tam olduğunu vurguladı.
Su verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar
Türkiye’deki su meselesine ait konuşan Ardıç, ülkede mevcut 112 milyar metreküp kullanılabilir su kaynağı bulunduğunu söz ederek, su kaynaklarındaki azalmanın ve artan endüstriyel su tüketiminin yakın gelecekte Türkiye için önemli bir sorun olabileceğini lisana getirdi:
“Ankara Sanayi Odası olarak su verimliliğinin artırılması ve ülkemizin su kaynaklarının sürdürülebilir kılınması emeliyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Ülkemizin birinci yeşil OSB’lerinden ASO 2. ve 3. OSB’de endüstriyel su verimliliği faaliyetlerine başladık. Bölgemiz çalışanından oluşturulan Su Verimliliği İdare takımına, Türk Standartları Enstitüsü tarafından TS ISO 46001 Su Verimliliği İdare Sistemi eğitimi verildi. Yağmur suyu hasadı, gri su kullanımı konusunda projeler geliştirdik; su verimliliği mevzuat ve standardında katılımcılarımızı bilgilendirerek, endüstride süratli bir değişim ve dönüşüm başlattık.
Endüstriyel su verimliliğine yönelik attığımız ve atacağımız adımlarla ülkemizin su kıtlığının azaltılmasında gerekli irade ve sorumluluğu aldığımızı ve almaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.”
“Türkiye’nin stratejik pozisyonu, Avrupa için vazgeçilmez”
Ardıç, ABD ve Avrupa Birliği ortasında yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin bölgedeki dinamiklerde değişimlere neden olabileceğini tabir ederek, bu durumun Türkiye’ye jeopolitik pozisyonundan dolayı avantaj sağlayabileceğini kaydetti.
Son gelişmelerin Avrupa’nın Türkiye’ye daha fazla gereksinim duyacağına işaret ettiğini lisana getiren Ardıç, “Güvenlik, ticaret, güç ve göç üzere alanlarda Türkiye’nin stratejik pozisyonu, Avrupa için vazgeçilmezdir. Bağlantıların geleceği, tarafların ortak çıkarlarını dengeleyerek hareket etmesine bağlı olacaktır. En başta da Avrupa Birliği, âlâ niyet göstergesi olarak uzun vakittir devam eden vize sıkıntısını çözmeli ve Gümrük Birliği’ni revize etmenin yolunu açmalıdır” tabirlerine yer verdi.
“Ekonomi idaremize olan itimadımız tam”
Son iki yıldır makroekonomik istikrarın sağlanması hedefiyle rasyonel siyasetler uygulandığına dikkati çeken Ardıç, şu açıklamalarda bulundu:
“Özellikle enflasyonla çaba için başta biz endüstriciler olmak üzere toplumun büyük kesiti bedel ödüyor. En büyük umudumuz ise güçlü geçeceğini bildiğimiz 2025 yılının akabinde yatırım, üretim, istihdam ve ihracatımızın artarak ekonomimizin güçlenmesidir.
Güven ortamının tesis edilmesi ve belirsizliklerin ortadan kalkması, ekonomimizin istikrara gelmesinin temel kaidesidir. Daha evvel de defaetle vurguladığım üzere Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın koordinatörlüğündeki iktisat idaremize olan itimadımız tamdır.
Uygulanan rasyonel siyasetlerle enflasyon amaçlarımıza yaklaşırken, makroekonomik istikrara ulaşma yolunda bir umut ışığı belirmiştir.”
“Güven tesis etmek için atılan adımları takip ediyoruz”
Son devirde yaşanan gelişmelerin akabinde iktisat idaresinin piyasalardaki hasarı onarmak, dalgalanmaları yumuşatmak ve inancı tesis etmek istikametinde attığı adımları yakından takip ettiklerini kelamlarına ekleyen Ardıç, “En büyük temennimiz, son 2 yıldır uygulanan rasyonel siyasetler sonucunda makroekonomik amaçlarımıza ulaşma yolunda tünelin ucunda gördüğümüz umut ışığının devam etmesidir.
Son bir haftada yaşanan gerginliğin toplumumuzun tüm kesitlerinin tatmin olacağı itidalli bir anlayışla son bulacağını ümit ediyorum” diye konuştu.
