İsviçre merkezli otomasyon ve elektrifikasyon şirketi ABB, İzmir tesisinde kurduğu güneş
enerji sistemi ile 1.000.000 kWh yenilenebilir güç üreterek şirketin karbon ayak izini önemli
ölçüde azalttı.
ABB Türkiye Yönetim Kurulu Lideri Başar Vural bu güç üretim ölçüsünün,
yaklaşık 626 bin 100 kilogram karbondioksit emisyonunun engellenmesi ve 52 binin
üzerinde ağacın korunmasına karşılık geldiğine işaret ederek, “İzmir’de attığımız bu adım,
sürdürülebilir geleceğe olan bağlılığımızın güçlü bir göstergesi. ABB olarak, elektrifikasyon
ve otomasyon teknolojilerimizle endüstrinin karbon ayak izini azaltmaya odaklanıyoruz. İzmir’deki çatı güneş gücü sistemimizle sadece kendi operasyonlarımızı daha yeşil hale getirmekle kalmıyor, birebir vakitte endüstriye örnek olacak bir dönüşüm modeli de sunuyoruz. Bugün ulaştığımız 1 milyonkWh’lik yenilenebilir güç üretimi, sürdürülebilir bir gelecek
için kararlılığımızın somut bir yansımasıdır” dedi.
“Sürdürülebilirlik vizyonunu lokal başarılarla güçlendiriyoruz”
ABB’nin, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında, 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarında
yüzde 80, 2050 yılına kadar yüzde 100 azaltmayı hedeflediğini kaydeden Vural, “TIME dergisi ve Statista tarafından hazırlanan “Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketleri 2025” listesinde 14. sırada yer alan ABB, İsviçre’de tüm bölümler ortasında en sürdürülebilir üçüncü şirket olarak konumlandıdı.
ABB Türkiye operasyonlarında ise birinci defa İzmir’deki tesisine çatı güneş gücü sistemi kurarak
sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünde kıymetli bir adım attı. Güneş güç sistemi ile tesisin güç gereksiniminin değerli bir kısmını artık güneşten karşılayan şirketimiz, bu uygulamasını diğer tesislerde de genişletmeyi hedefliyor” dedi.
ABB’nin, 2025 yılında güç verimliliği ve sürdürülebilirliği sağlayacak endüstriyel otomasyon,
dijitalleşme ve güç verimliliğine yönelik tahlilleri ön plana çıkardığını söz eden Vural, “Önümüzdeki periyotta elektrifikasyon, hareket, proses otomasyonu olmak üzere üç ana iş koluna odaklanmayı sürdüreceğiz. Sürdürülebilirlik, elektrifikasyon, dijitalleşme, otomasyon ve e-mobilite firmanın büyüme maksatlarının merkezinde yer alıyor. Endüstride karbon ayak müsaade azaltacak, otomasyon ve verimlilik tahlillerine odaklanıyoruz” dedi.
Öte yandan Türkiye’nin ABB için değerli bir üs olduğunu da kaydeden Vural, “ABB, 60 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye’yi kıymetli bir üretim, inovasyon ve tahlil merkezi olarak konumlandırıyor. Türkiye, ABB’nin küresel stratejisinde Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarları ortasında stratejik bir köprü. ABB olarak, Türkiye’den 100’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. 2024 yılında Türkiye’den yaklaşık 150 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildik. ABB, Türkiye’de hem robotik hem de orta
gerilim üretim alanlarına yönelik 50 milyon doların üzerinde yatırım yapmayı hedefliyor” bilgisini paylaştı.
