Recep ERÇİN’in İfadesiyle Batı Anadolu Şirketler Topluluğu
Batı Anadolu Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanvekili Gülant Candaş, şirketin çimento üretimi başta olmak üzere, liman işletmeciliği, hazır beton üretimi, yenilenebilir enerji arzı, atık su tesisi ve atıktan enerji üretimi gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiğini vurguladı. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir sohbet toplantısında bir araya geldiğimiz Candaş, yarım asırlık geçmişe sahip olan İzmirli Batı Anadolu Şirketler Topluluğu’nun ana faaliyet konusunun çimento ve bağlı ürünler olduğunu belirtti. Bu bağlamda, Batıçim Batı Anadolu, Batısöke Çimento ve Batıbeton şirketlerinin önemli roller üstlendiğini ifade etti. Ayrıca, lojistik ve enerji alanında Batıliman ve Batıenerji şirketlerinin de topluluk bünyesinde yer aldığını sözlerine ekledi.
Halka Arz Öncesi Yatırımlar Tamamlanacak
Candaş, Batıçim Batı Anadolu ve Batı Söke Çimento şirketlerinin Borsa İstanbul’da işlem gören en eski şirketler arasında bulunduğuna dikkat çekerek, 2006 yılında gruba dahil edilen Batıliman’ın 2025’te halka arz edilmesinin planlandığını açıkladı. Aliağa ilçesindeki Nemrut Körfezi’nde yer alan Batıliman ile ilgili bilgiler paylaşan Candaş, “Derinliği büyük gemilere uygun olan limanın 390 metre iskele boyu bulunuyor. Limandaki yatırımlar ile maliyet avantajı sağlanmayı ve ihracat kabiliyetini artırmayı amaçlıyoruz. Limanın, bu yıl döviz bazlı cirosunun yüzde 20 artması bekleniyor. Halka arz öncesinde, yatırımların önemli bir kısmının tamamlanması hedefleniyor” dedi.
Dökme Yük ve Genel Kargo Hizmetleri
Dökme yük ve genel kargo olarak hizmet veren Batıliman’ın cirosunun yüzde 80’inin grup dışı şirketlerden sağlandığını belirten Candaş, “Rüzgâr türbinlerinin taşınması amacıyla bir yatırım planı bulunuyor. Bu yatırımla rüzgâr türbini kanat ve kule ihracatı mümkün hale gelecek. Limandaki yatırım hedefleri arasında vinç yatırımı, yeni depo elemanlarının eklenmesi ve rıhtımla iskele arasındaki alanın doldurulmasına yönelik projeler de yer alıyor” şeklinde konuştu.
Liman Fabrikası ile Nakliye Azalacak
Bu yıl grup olarak 40 milyon dolarlık bir yatırım planladıklarını söyleyen Candaş, “Batısöke Çimento’da atık ısıdan elektrik üretim tesisi, iki fabrikada atıktan türetilmiş yakıt (ATY) hazırlama ve yakma üniteleri yatırımları ve Batıliman’da kapasite artırımına yönelik yatırımlarımız bulunuyor. Batısöke Çimento’da sermaye artırımı gerçekleştirdik ve ihracat konusunda fırsatları değerlendiriyoruz. Atlantik Okyanusu’na, yani Akdeniz çanağına ulaşan grubumuz, İtalya, ABD, İspanya, Yunanistan, Kosova, Arnavutluk, Kanada, Jamaika ve Haiti gibi ülkelere ihracat yapıyor” diye ifade etti.
ÇED Süreci Devam Ediyor
KAP açıklaması ile duyurulan Aliağa bölgesindeki çimento öğütme ve paketleme tesisi yatırımına yönelik ÇED sürecinin sürdüğünü belirten Candaş, “Aliağa’da yıllık 3,5 milyon ton kapasiteli bir öğütme ve paketleme tesisi kurmayı planlıyoruz. Mevcut 5 milyon ton üretim kapasitesine sahip olan grubumuz, bu yatırımı hayata geçirdiğinde kapasitesini yüzde 70 artıracak. Bu yatırımla nakliyeyi azaltıp İzmir’in kuzey pazarına yaklaşarak liman fabrikası olacağız” mesajını verdi.
Yenilenebilir Enerji ile Yeşil Üretim
Yatırımlar sürerken, çimento üretimini daha yeşil hale getirmek istediklerini dile getiren Candaş, şu bilgileri paylaştı: “Atık Yönetim Müdürlüğü kurarak emisyon azaltmaya yönelik alternatif hammadde ve alternatif yakıt konularında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Klinkerdeki karbonu aşağı çekmek için adımlar atıyoruz. Şirketlerimiz, AB standartlarına uygun olarak emisyonu düşük yeşil ürünler üretiyor. Katkılı çimento üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor ve klinkerin payını düşürmeyi planlıyoruz. Atıktan türetilmiş alternatif yakıt ikame oranını yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkaran topluluğumuz, bu oranı önce yüzde 30’a, ardından yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor. Grubumuzun yatırım planları arasında güneş enerjisi de yer alıyor. Çimento fabrikalarının çevresinde RES ve GES kurma hakkımız var. Çimento fabrikalarında yenilenebilir enerji kullanmayı hedefliyoruz.”
Tarihsel Birikim ve Büyüme Süreci
Türkiye Cumhuriyeti’nin en eski çimento fabrikalarından biri olan ve 1955 yılında faaliyete geçen Batısöke Çimento, 1993 yılında Batı Anadolu Şirketler Topluluğu’na katılmıştır. 1966 yılından bu yana faaliyet gösteren Batıçim Batı Anadolu Çimento ise 2021 yılında Çiftay Grubu tarafından satın alınmıştır. Çiftay Grubu’nun yüzde 39,72, İstanbul Portföy Yönetimi Pre-IPO GSYF’nin payı yüzde 11,96, İstanbul Portföy İkinci Serbest Fon’un yüzde 6,68 ve KTLP LIMITED’in de yüzde 5,7 payı bulunmaktadır. Şirketin halka açıklık oranı ise yüzde 35,94’tür. Çatısı altında 50’ye yakın şirket barındıran Çiftay Grubu, Ankara merkezli olup ağırlıklı olarak maden ve maden taahhüt işleri yapmaktadır. Yaklaşık üç bin çalışanı bulunan Batı Anadolu Şirketler Topluluğu’nun ise binin üzerinde çalışanı bulunmaktadır. Alt yüklenicilerin 500’den fazla çalışanı da hesaba katıldığında, topluluğun sağladığı istihdam oldukça yüksektir. Çiftay, 1963 yılında Ziya Aydın tarafından kurulan bir şirket olup, İliç’teki altın madeninin de ana yüklenicilerinden biridir. Kayseri Develi ve OYAK Divriği Ermaden’de de ana yüklenici olarak görev yapmaktadır. Metalik madenlerde ruhsatları bulunan Çiftay’ın Bursa Kemalpaşa’da da altın ruhsatı bulunmaktadır. Candaş, “Madencilik ön yatırım gerektiren bir iş ve sondajın sonu yok” diyerek bu alandaki zorluklara dikkat çekti.
İsrail’in Kapanması Kapasiteleri Etkilemedi
Çimento sektörü hakkında da bilgiler veren Gülant Candaş, “Çimento ucuz ancak nakliyesi pahalı. Küresel ölçekte 4,3 milyar ton çimento üretiminin 200-300 milyon tonu uluslararası ticarete konu olmaktadır. Çimento ihracatımız en çok İtalya ve ABD’ye gerçekleşiyor. İspanya ve Yunanistan da ihracat yaptığımız ülkeler arasında. Ayrıca Kosova, Arnavutluk, Kanada, Jamaika ve Haiti gibi ülkelere de ürün gönderimimiz mevcut” dedi. Suriye’nin yeniden inşası aşamasında o bölgede yeterli üretim kapasitesinin bulunduğunu belirten Candaş, “Avrupa’da üretim pahalı. Dünyadaki en büyük çimento ihracatçılarından biri Türkiye. Çünkü Akdeniz çanağından Atlantik’e ürün gönderebiliyoruz. İsrail’e yönelik ihracatımız da vardı, şu anda sıfırlanmış durumda. Ancak İsrail’in kapanması, kapasite olarak bizi etkilemedi” ifadeleriyle durumu özetledi.