1. Haberler
  2. Şirketler
  3. Türk Tekstil Sektöründeki Zorluklar ve DİR İthalatındaki Sorunlar

Türk Tekstil Sektöründeki Zorluklar ve DİR İthalatındaki Sorunlar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Recep ERÇİN

Türk tekstil sektörü, artan maliyetler ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle yurt dışındaki rekabette ciddi zorluklarla karşı karşıya. İç pazarda ise Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kaçakları büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Dün İstanbul’da gerçekleştirilen yıllık değerlendirme toplantısında bu konulara dikkat çeken İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, DİR kapsamında yapılan ithalatın son yıllarda neredeyse yarı yarıya azaldığını, ancak tekstil sektöründeki artışın endişe verici olduğunu vurguladı. Özellikle pamuk ipliği ithalatının DİR çerçevesinde yapılan ithalatın neredeyse yüzde 50’sini oluşturduğuna dikkat çekti ve bu durumun suistimallere yol açtığını ifade etti.

Konteynerlerce Ürün Geliyor Ama Denetim Yok

Öksüz, DİR kapsamında yapılan ithalat denetimlerinde beyan usulünün yeterli olmadığını, ticareti aksatmadan numune alımının daha etkin bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Düşük miktarlı ithalatlar için numune alınmaması ve konteynerle gelen ürünler için daha fazla denetim yapılması gerektiğini ifade etti. “İtalya’dan 3-4 metre özel kumaş getirenin malı açılıp kesiliyor, incelemeye gidiliyor. Ancak konteynerlerce büyük miktarlarda ürün geliyor ve buna bakılmıyor” diyen Başkan Öksüz, DİR’e yönelik tedbirlerin alınması halinde bu ithalatın yarı yarıya düşeceğini savundu.

Öksüz, “DİR kapsamında yapılan ithalatta iplik sektörümüzde bu oran yüzde 50’yi bulabiliyor. Serbest Ticaret Anlaşması ve AB ülkelerini eklediğimizde bu oran yüzde 60’a kadar çıkıyor. İthalatın zaten yüzde 50’sinden fazlası çeşitli sebeplerle vergisiz yapılıyor. DİR, Serbest Ticaret Anlaşması ve AB’den ithalat sebebiyle ilave gümrük vergilerinden muaf ithalat, sadece tekstil sektörünü değil, Türkiye ekonomisini de büyük oranda vergi kaybına uğratıyor. DİR kapsamında yapılan ithalatta numune uygulamasına geçilmelidir” şeklinde konuştu.

Döviz Kurlarındaki Durağanlık Tehlike Arz Ediyor

Tekstil ve hazır giyimde azalan istihdama da dikkat çeken Ahmet Öksüz, “Milyarca dolar harcasanız bu tesisleri yerine koyamazsınız” ifadelerini kullandı. İstihdamdaki azalışın ilave bir sıkıntı yaşanmaması durumunda devam etmesini beklemediklerini belirten Öksüz, “Dolar 35’te kalırsa vay halimize” dedi. Mısır’ın, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ilk 10 ülke arasında yer aldığını, bunun temel nedeninin Mısır’a giden hazır giyim işletmelerinin Türkiye’den hammadde alımından kaynaklandığını vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin sekiz yıl önce ABD’nin tekstil ithal ettiği ilk on ülke içinde bile yer almadığını, 2024 yılında ise 8. büyük tedarikçi konumuna yükseldiğini bildirdi.

Döviz Bazında İşçilik Maliyetleri Endişe Verici

İşçilik maliyetlerinin ürüne göre yüzde 15 ile 30 arasında değiştiğini aktaran Ahmet Öksüz, son ürün maliyetlerinde önemli farklılıklar oluştuğunu belirtti. “İşçilik maliyetinde, döviz bazında artışta ilk sıradayız” diyen Öksüz, sözlerine şöyle devam etti: “Çok hızlı bir şekilde pahalılaştık. Ancak Avrupa pazarında kayıp yaşamıyoruz. Döviz kurundaki artış, maliyetlerimizi dengeleyecek. Bu zammı yapamadığımız için fiyatları yüzde 10-15 artırmamız gerekiyor, ancak maliyetler yüzünden bunu gerçekleştiremiyoruz. Bu durum bizi zorlayacak. 2025’te çok daha fazla çalışmamız gerekecek. 2024 zor bir yıl olacak, ancak AB ve ABD’deki pazar payımızı koruduk. AB’den yüzde 15 pay alıyoruz” diyen Öksüz, şu bilgileri de aktardı: “Üretim maliyetlerindeki artışa rağmen pazarımızı koruyabiliyor olmamız sevindirici. ABD’de payımız yüzde 1.6 iken, 2024’te bu oran yüzde 2.8’e çıktı. ABD’de de AB gibi teknik tekstil alımları yapıyoruz. İplikte en büyük tedarikçiyiz.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir