1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Canterbury’de Bulunan Tarihi Kılıç ve Mezarlık Keşfi

Canterbury’de Bulunan Tarihi Kılıç ve Mezarlık Keşfi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Canterbury Yakınlarında Olağanüstü Bir Keşif

Son zamanlarda Canterbury yakınlarındaki bir mezarda bulunan kılıç, tarih meraklılarını heyecanlandıran bir keşif olarak ön plana çıkıyor. Bu kılıç, detaylı desenlere sahip altın kaplama bir gümüş kabzaya sahip. Koruma altında özenle incelenen kılıç, hâlâ kınıyla birlikte ele geçirildi. BBC’nin ünlü programı Digging for Britainda tanıtılan bu olağanüstü buluntu, İngiltere tarihine ışık tutacak önemli ipuçları sunuyor.

Arkeolog Dr. Andrew Richardson, bu kılıcın çok yüksek bir sosyal statüyü simgelediğini vurgularken, “Bu kılıcı taşıyan kişi, gerçekten önemli biri olmalı” ifadesini kullanıyor. Kılıcın altın kabzasına bağlı bir halka, sahibinin bir kral, lord ya da tanrı ile olan yeminini temsil ediyor olabilir. Bu detay, kılıcın taşıdığı sembolik anlamı daha da derinleştiriyor.

Olağanüstü Detaylar

Konservatör Dana Goodburn-Brown, mikroskop altında yaptığı incelemede, kılıcın kınının iç kısmının kunduz kürküyle kaplandığını keşfetti. Bu bulgu, kılıcın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Arkeologlar bu durumu ‘olağanüstü’ olarak nitelendiriyorlar.

Daily Mail’de yer alan habere göre, aynı mezarda İskandinav veya Anglo-Sakson paganizmini simgeleyen yılan motifli altın bir kolye de bulundu. Dr. Richardson, bu kolyenin tanrı Odin’e duyulan bir saygıyı ifade edebileceğini düşünüyor. Ayrıca mezarda taş boncuklar, tokalar ve bir ahşap kovanın kalıntıları gibi önemli bulgulara da rastlandı. Tüm bu buluntular, geçmişin derin sırlarını gün yüzüne çıkarıyor.

Mezarlığın en erken tarihi, geç 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu dönemde Kent, Roma İmparatorluğu’nun 410 yılında İngiltere’den çekilmesinin ardından bağımsız bir krallık olarak varlığını sürdürüyordu. Mezarda bulunan kadın iskeleti, cam boncuklar ve olağanüstü bileklik tokaları ile dikkat çekiyor. Arkeolog Prof. Duncan Sayer, bu bilekliklerin tamamen benzersiz olduğunu ve İskandinav karakterine sahip olduğunu da belirtiyor.

Şu ana kadar kazılar sırasında 12 mezar açığa çıkarıldı, ancak toplamda 200 mezarın varlığı tahmin ediliyor. Bu alandaki çalışmaların yıllarca devam edeceği belirtiliyor. Buluntular, koruma sürecinin ardından Folkestone Müzesi’nde sergilenecek. Bu keşif, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahip ve gelecekte yapılacak araştırmalarla daha fazla sır gün yüzüne çıkacak.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir