Ankara Ticaret Odası’ndan Ekonomik Değerlendirmeler
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, 2024 yılına ilişkin ekonomi alanındaki gelişmeleri ve 2025 hedeflerini değerlendirdi. Kovid-19 salgını sürecinde zorlu dönemlerden geçtiklerini vurgulayan Baran, geçen yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki yıkımın, ekonomiyi de olumsuz etkilediğini belirtti.
Dünya Ekonomisindeki Olumsuzluklar
Baran, enflasyonun yükselmesi ve sıkı para politikalarının küresel ekonomide yavaşlamaya neden olduğunu ifade ederek, “Yaşam maliyetleri artarken, borçlanma maliyetleri de yükseldi. Son yıllarda etkisini gösteren iklim krizi, 2024’te de ülkemiz dahil olmak üzere dünya genelinde ciddi hasarlara yol açtı.” dedi. Ayrıca, yakın coğrafyalarında yaşanan çatışmaların ve krizlerin de dünya gündeminde önemli bir yer edindiğini dile getirdi:
- İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları
- Rusya-Ukrayna Savaşı
- Suriye’deki gelişmeler
Baran, Almanya gibi gelişmiş ekonomilerde otomotiv sektöründe üretim azalması ve işletmelerin kapanması gibi olumsuz durumların yaşandığını ancak Türkiye ekonomisinin istikrarını korumaya devam ettiğini vurguladı.
Türkiye Ekonomisinde Umut ve İyimserlik
Turizm gelirlerinin ve yabancı para girişinin yıl içinde arttığını belirten Baran, “Türkiye Cumhuriyeti, ikinci yüzyılına depremin hasarlarını sararak, coğrafyasındaki olumsuzluklara rağmen bir güven adası olarak girmeye başladı.” şeklinde konuştu. Gelecek yılın hem dünya hem de Türkiye için unutulmaz olacağına inandığını ifade eden Baran, “Ülkemiz açısından umutlu ve iyimseriz. Ekonomimizin daralma sürecinden çıkıp yeniden gelişme kaydedeceğini düşünüyoruz.” dedi. Ayrıca, inşaat sektörünün yıl ortasından itibaren hareketlenmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
Suriye ile Ticaretin Önemi
Suriye’de yaşanan gelişmelerin Türkiye için büyük önem taşıdığını anlatan Baran, “Sınır komşusu olarak Suriye ile ticaretin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkenin yeniden inşası için yaklaşık 400 milyar dolarlık bir bütçeden bahsediliyor. Türkiye, inşaat sektöründe güçlü bir konumda ve yurt dışında müteahhitlik projelerinde dünya ikincisi olarak bu pastadan önemli bir pay alabilir.” şeklinde konuştu.
Yeni Pazar ve Ürünlere Odaklanma Gereği
Türkiye’nin en büyük ihracat pazarının Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olduğunu ifade eden Baran, “AB ülkelerinde yaşanan zorluklar ve küresel ekonomiyi etkileyen daralma ticaretimizi olumsuz etkileyebilir. Ancak Türkiye’nin yeni yılda ihracatını artırmak için yeni pazar ve ürünlere yönelmesi gerektiğine inanıyoruz.” dedi. Baran, AB’nin yeşil dönüşüm sürecinin Türkiye’nin üretim kalitesini artırması açısından önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, KOBİ’lerin gerekli desteklerle bu yeni sürece uyum sağlayacaklarına inandığını belirtti.
Baran, “Dünyada iklim değişikliği ve dijitalleşme alanındaki gelişmeler ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin bu iki alandaki gelişmeleri takip etmesi ve tarım üretimine daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
