1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Dünya Ekonomisinde Dönüşüm ve Türkiye’nin İhracat Stratejileri

Dünya Ekonomisinde Dönüşüm ve Türkiye’nin İhracat Stratejileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya Ekonomisinde Dönüşüm ve Türkiye’nin Durumu

Pandemi sonrası dönemde dünya ekonomisi, artan enflasyonla mücadele etmek amacıyla uygulanan sıkı para politikaları sebebiyle tarihsel büyüme ortalamalarının altında kalmıştır. Yılmaz, bu durumun halen pandemi öncesi ortalamalara dönüş sağlanamadığını vurguladı. Son 20 yılda dünyada yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 3,5 civarındayken, son dönemlerde bu oran ancak yüzde 3’ün biraz üzerine çıkabilmiştir.

Ekonomik zorluklar, jeopolitik gerginlikler ve artan korumacılık eğilimleri gibi faktörler, ticareti ve büyümeyi olumsuz etkilemektedir. Bu durum, özellikle ihracata dayalı illerimizi doğrudan etkilemektedir.

Geçmişe Göre Daha İyi Bir Durumdayız

Türkiye, Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun ihracat merkezleri arasında yer almaktadır. Bu bölgelerde de ekonomik sıkıntılar yaşandığını belirten Yılmaz, “Son yıllarda sıkı para politikalarından daha gevşek politikalara doğru bir geçiş yaşanıyor. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası faiz indirimlerine başlamış durumda. Bu, gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir haber.” dedi.

Sıkı para politikalarının gevşemesi, dünya talebini artıracak ve dış finansmana erişimi kolaylaştıracaktır. Yılmaz, “Bugün içinde bulunduğumuz süreç, geçmiş birkaç yıla göre biraz daha olumlu. Ticaret ortaklarımızdaki büyüme oldukça önemli,” ifadelerini kullandı.

İhracatı Destekleme Politikası Devam Edecek

Yılmaz, ihracatı en çok etkileyen faktörlerin başında dış talebin geldiğine dikkat çekerek, “Son yıllarda ana ticaret ortaklarımızdaki büyüme oranı yüzde 2 civarında. Bu yıl, ticaret ortaklarımızda yüzde 2,4’lük bir büyüme bekliyoruz,” şeklinde konuştu.

Emtia fiyatlarının pandemi döneminde artış gösterdiğini hatırlatan Yılmaz, şu anda dünya genelinde emtia fiyatlarında olumlu bir eğilim olduğunu belirtti. “Doğal gaz ve petrol gibi emtia fiyatları daha ılımlı bir seyir izliyor. İthalatçı bir ülke olarak bu durum, bizi olumlu bir şekilde etkileyecektir,” diye ekledi.

Türkiye, ihracat odaklı bir büyüme politikası izlemeye devam edecektir. Orta Vadeli Program’ın büyüme hedefi, dengeli bir büyüme sağlamak üzere tasarlanmıştır. İç ve dış talep arasında bir denge kurmak, enflasyonu düşürme çabalarının da önemli bir parçasıdır.

2027’de Milli Gelir Hedefi

Yılmaz, son 20 yılda dünya genelinde büyüme oranının yüzde 3,5 iken, Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüdüğüne dikkat çekti. 2002 yılında toplam milli gelirin 238 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, “Geçen yıl bu rakam 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Bu yılın son çeyrek verileri henüz kesinleşmedi ama tahminimiz 1,3 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağımız yönünde,” dedi.

Kişi başına düşen gelirin de önemli ölçüde arttığını belirten Yılmaz, “2002’de 3 bin 608 dolar olan kişi başına gelir, geçen yıl itibarıyla 13 bin 243 dolara yükseldi. Bu yıl itibarıyla 15 bin 500 doları aşmayı hedefliyoruz,” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği ile kıyaslandığında, Türkiye’nin kişi başına gelirinin önemli bir artış gösterdiğini belirten Yılmaz, “2002’de Avrupa’daki satın alma gücüne göre Türkiye’nin kişi başına geliri sadece yüzde 38’idi. Bu yıl itibarıyla bunun yüzde 75’e ulaşmasını bekliyoruz,” ifadesinde bulundu.

31 Puan Düşen Enflasyon

Yılmaz, enflasyonla mücadelenin en öncelikli konulardan biri olduğunu belirtti. “Programımızın başarılı sonuçlar ürettiğini ve meyvelerini vermeye başladığını söyleyebilirim. Enflasyonla mücadelemiz üç dönemden oluşuyor; geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve kalıcı fiyat istikrarı dönemi,” dedi.

Geçiş döneminin 2022 yılının Haziran ayı itibarıyla tamamlandığını belirten Yılmaz, “Haziran ayından itibaren dezenflasyon dönemine girdik. Aralık ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 44,4 seviyesine geriledi,” diye ekledi.

Yılmaz, enflasyonla mücadelenin 2025 yılına kadar devam edeceğini ve kalıcı sosyal refah açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir