Merkez Bankası’ndan Yeni Faiz İndirimleri
Aralık ayında bir faiz indirimi ile kapatan Merkez Bankası, 2024 yılına da faiz indirimleriyle giriş yaptı. Banka, yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini 250 baz puan indirerek %45 seviyesine çekti. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın yıl boyunca gerçekleştirilecek toplantılarında politika faizini düşürmeye devam etme ihtimaline işaret ederek, mart ayında da bir 250 baz puan daha indirim yapılabileceği yönünde değerlendirmelerde bulundu. Nisan ayında açıklanacak mart ayı enflasyonunun ise bir sonraki toplantının kaderini belirleyeceği öngörülüyor.
Ekonomistlere göre, yıl boyunca açıklanacak veriler, Merkez Bankası’nın daha küçük adımlarla faiz indirimine gitmesine veya faizleri sabit tutmasına neden olabilir. Merkez Bankası’nın mesajları ise giderek daha ‘güvercin’ bir yaklaşıma dönüşüyor. İndirim kararının duyurulduğu PPK metninde, fiyat istikrarı sağlanana kadar politika kararlarının kararlılıkla süreceği vurgusu yapıldı. Metinde, “aylık enflasyonun ana eğiliminde” ifadesinin kaldırılarak yerine “enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” ifadesinin getirildiği dikkat çekti.
İki Ayda Toplam 500 Puan İndirim
Aralık ayında politika faizini 250 baz puan indirerek 22 ay aradan sonra ilk gevşeme sürecine başlayan Merkez Bankası, peş peşe yaptığı 250 baz puanlık indirimlerle iki ayda toplamda 500 baz puanlık bir indirim gerçekleştirmiş oldu. Aralık ayında enflasyonun ana eğiliminin gerilerken, ocak ayındaki öncü verilerin beklentilerle uyumlu bir artışa işaret ettiğini belirten TCMB, bu durumun zamanla değişen fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimleri yüksek hizmet kalemlerinden kaynaklandığını ifade etti. Temel mal enflasyonunun ise görece düşük seviyelerde seyrettiği belirtildi.
Toplantı Bazlı Yaklaşım Vurgusu
Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme sağladığı ifade edildi. TCMB, maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği taahhüt edildi. Banka, politika faizinin; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak belirlenerek gereken sıkılığı sağlayacağına dikkat çekti.
Ek Sterilizasyon Mesajı
Kredi ve mevduat piyasalarında beklenmeyen gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği ifade eden TCMB, likidite koşullarının yakından izleneceğini ve sterilizasyon araçlarının ek tedbirlerle etkili bir şekilde kullanılmaya devam edileceğini belirtti. Banka ayrıca, “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede %5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır” açıklamasında bulundu.
Dezenflasyon Sürecinin Getirdiği Sıkılık Korunacak
- Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş: TCMB’nin bu yıl 8 toplantı yapacağını ve bir sonraki toplantının 6 Mart 2025’te gerçekleştirileceğini göz önüne alırsak, dönemsel olarak yüksek gelebilecek olan ocak ayı enflasyonunun ardından şubat ayı enflasyonu ve beklentiler, Mart ayındaki PPK kararında belirleyici olacaktır. TCMB’nin genel olarak dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacağını ve şu an %45 olan politika faizini yıl sonuna kadar %30 seviyelerine düşürebileceğini düşünüyoruz. 2025 yılı sonunda ise 12 aylık TÜFE artışının %25’lere gerileyeceğini öngörüyoruz.
- İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer: Genel faiz indirim döngüsünün yıllık enflasyon düşüşü üzerine kurgulandığı görülüyor. Yılın ilk yarısında baz etkisinin daha belirgin olacağı düşünülüyor. Dolayısıyla ikinci yarıda para politikasında sıkılaşma daha fazla hissedilebilir. Rasyonel politikaların öngördüğü pozitif reel faiz, yıllık enflasyon üzerinden devam ediyor. Bu toplantıdaki 250 baz puanlık faiz indirimi, teknik bir ayarlama olarak değerlendirilebilir.
Bankaların kredi ve mevduat faizlerine yansıması beklenen faiz indirimi sonrasında iş dünyası temsilcileri, bu indirimin sektöre nasıl yansıyacağına odaklanmış durumda. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, reel sektörün finansman maliyetlerinin enflasyondaki düşüş trendine zarar vermeyecek biçimde kademeli olarak indirildiğini belirtti. Bunun yanı sıra, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, enflasyon ile kur arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, bu adımların rekabetçilik açısından önem taşıdığını ifade etti. MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, yılın son ayında gelen faiz indiriminin, iş dünyası adına 2025 yılına dair önemli bir motivasyon kaynağı olduğuna dikkat çekti. Son olarak, ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, verilerin olumlu gelmeye devam etmesi durumunda faizlerin yıl sonunda %30-35’lere kadar düşebileceğini öngördüğünü ifade etti.