1. Haberler
  2. İş Dünyası
  3. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Toplantısı ve Özelleştirme Eleştirileri

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Toplantısı ve Özelleştirme Eleştirileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Toplantısı

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Genel Başkan Ergün Atalay’ın önderliğinde, Nallıhan Çayırhan’da bulunan bir konukevinde toplandı. Bu önemli toplantıya, konfederasyona bağlı sendika başkanları da katıldı. Burada çalışma hayatındaki güncel meseleler ve Çayırhan’daki kömür sahaları ile termik santralinin özelleştirilmesi gibi kritik konular masaya yatırıldı.

“Bazı insanların gözünü kâr hırsı bürümüş”

Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Bolu Kartalkaya’daki Grand Otel’de çıkan yangında hayatını kaybedenler için derin üzüntülerini ifade etti. Ailelerine başsağlığı dileyen Atalay, iş kazaları ve iş cinayetlerinin önlenemediğine dikkat çekerek, “İstediğiniz kadar kanunu, yasayı çıkartın. Bazı insanların gözünü kâr hırsı bürümüş. Daha çok nasıl para kazanırım, daha ucuz işi nasıl çalıştırırım derdinde.” ifadelerini kullandı.

Kömür sahalarının ve termik santralinin özelleştirilmesine karşı çıkan Atalay, “20 Kasım’da arkadaşlarımız burada eyleme başladılar. Eylemin başından sonuna kadar beraber hareket ettik. Bugün de burada ne yapabiliriz, ne yapmamız gerekiyor diye bir araya geldik.” dedi.

“Özelleştirmeler bugüne kadar ülkeye hayır getirmedi”

Genel Başkan Atalay, özelleştirmenin yalnızca maden ve enerji sahalarını değil, aynı zamanda spor tesislerini, sağlık ocaklarını, hastaneleri ve okulları da kapsadığını belirterek, “Özelleştirmeler bugüne kadar ülkeye hayır getirmedi. Özelleşen yerleri yakinen biliyoruz; dörtte üçü kapanmış durumda. Biz özelleştirin desek özelleştirmezler. Elimizdeki devlet fabrikaları kalmasaydı şekeri şu anda biz 20 misli daha pahalı yiyecektik.” şeklinde konuştu.

“Sürdürülebilir bir iş değil”

Atalay, işçilerin beklentilerinin de kurulda ele alınacağını ifade ederek, “Kamu işçilerinin, taşeronların beklentisi var. Emeklilerin durumu ortada. Asgari ücreti beraber yaşadık; olanlar ortada. Vergiyle ilgili olumlu bir düzenleme yapılmadı. Son 7 ayda Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde 17 miting, eylem, seminer ve bölge toplantıları yaptık ama bugüne kadar bununla ilgili müspet bir cevap almadık. Bu sürdürülebilir bir iş değil.” dedi. Ayrıca, kamu işçisinin durumunun asgari ücret seviyesine geldiğine ve işçilere, emeklilere ve taşeron işçilere kulak verilmediğine vurgu yaptı.

“Özelleştirmenin haklı bir nedeni yok”

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, maden sahalarının özelleştirilmesini eleştirerek, aylar önce bu konuyla ilgili bir yürüyüş başlattıklarını dile getirdi. Akçul, “Yetkili herkesin kapısını çaldık. 20 Kasım’da işçiler kendilerini madene kapattı. Özelleştirmenin ve satışın haklı bir nedeni yok. Bu maden sahası işçilerin değil, bölgedeki herkesin can damarı. İşletmenin kamuya bir yükü yok; kar eden bir işletme. Kamu yararını hiçe sayan özelleştirme ertelenmemeli, tamamen iptal edilmelidir.” şeklinde konuştu.

Toplantı, konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti. Bu önemli buluşma, çalışma hayatının geleceği için umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir