1. Haberler
  2. Sektörler
  3. Gayrimenkul
  4. MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Raporu: Konut Sorunları ve Çözüm Önerileri

MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Raporu: Konut Sorunları ve Çözüm Önerileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Raporu

Dernekten yapılan açıklamada, MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu tarafından hazırlanan ve konuta erişilebilirlikle sektördeki mevcut sorunlar ile çözüm önerilerinin detaylandırıldığı raporun sonuçları paylaşıldı. MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Cemil Yüksekdağ, 2025 yılında konut satış rakamlarının 1,5 milyona yaklaşmasının beklendiğini belirtti. Yüksekdağ, “Ülkemizde yıllık yeni konut ihtiyacının 800 bin ile 1 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Ancak son yıllarda artan inşaat maliyetleri, azalan arsa stokları ve sektörün genel daralması nedeniyle konut üretiminde önemli bir azalma görülmektedir. Özellikle son 5 yıl içinde yeni konut üretiminde alınan inşaat ruhsat sayıları 400-500 bin adetlere kadar gerilemiştir.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de Ev Sahipliği Oranı

Raporda, Türkiye’deki barınma sorununa ve sosyal konut üretimine dair devletin atması gereken adımlara değinildiği gibi olası İstanbul depremine ilişkin tespit ve öneriler de yer alıyor. Türkiye’deki ev sahipliği oranının, Çin, Rusya ve Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça geride kaldığına dikkat çekilen raporda, Avrupa Birliği ülkelerindeki konut sahipliği oranının yüzde 69,1 iken, Türkiye’de bu oranın sadece yüzde 56,2 olduğu ifade edildi. Avrupa’nın en kalabalık ikinci ülkesi olan Türkiye, konuta erişim sorunu ile ciddi bir mücadele vermektedir. Ülkede son 10 yılda yıllık ortalama 1,3 milyon konut satıldığı bilgisine de yer verildi.

İstanbul’dan Tersine Göç Politikası

Raporda, Türkiye’deki konut ihtiyacını artıran temel sebepler arasında “nüfus artışı, göç hareketleri, kentleşme, göçmen nüfusundaki hızlı değişimler ve ekonomik sorunlar” olduğu ifade edildi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı kitlesel göç ve ani konut talebi, bu sorunu daha da derinleştirirken, mevcut konut stokunun yaşlanması ve plansız yapılaşma da konut sorununu büyüten faktörler arasında gösterildi. “İstanbul’da mevcut konut stokunun yetersizliği, konuta erişim ve uygun kira ortamını zorlaştırmakta. Konut sektörü ciddi bir darboğazdan geçerken, barınma sorunu her geçen gün daha da ciddi bir hal alıyor. Artan fiyatlar karşısında gelirlerin yetersiz kalması, özellikle büyük metropollerde kiraya erişimi zorlaştırıyor. Deprem riskiyle karşı karşıya olan ve milyonlarca göçmeni barındıran İstanbul’un, ivedilikle cazibe merkezi olmaktan çıkarılması ve tersine göç politikası ile Anadolu’nun çekim merkezi haline getirilmesi gerektiği devlet politikası olarak ele alınmalıdır.” değerlendirmeleri raporda yer aldı.

Mevcut Konut Finansman Modelleri

Raporda, mevcut bankacılık endeksli konut finansman modellerinin, ekonomik göstergelerin kötüleştiği dönemlerde etkili çözümler üretemediği vurgulandı. Ayrıca son yıllarda faizsiz kredi kullanımına yönelik ilginin arttığına da dikkat çekildi. Markalı konut geliştiren firmaların öncülük ettiği aşamalı konut sahibi olma sisteminin, “önce arsa, sonra konut sahibi olma” modeli ile konuta erişilebilirlik sorununa çözüm olarak uygulandığı ifade edildi. Kısa ve orta vadeli konuta erişilebilirlikte çözüm önerileri ise şu şekilde sıralanmıştır:

  • Konuta erişilebilirlikte hem tüketici hem de üretici tarafında uygun finansman koşulları ve modelleri geliştirilmelidir.
  • Bireysel emeklilikteki birikimlerin, konut almak amacıyla sistem üzerinden (paranın çekilmeden) proje gayrimenkul yatırım fonlarına (PGYF) aktarılabilmesinin önü açılmalıdır.
  • Kentsel dönüşüm süreçlerinde hak sahiplerinin tapularının fona devredildiği, devletin “yarısı bizden” kampanyası ile verdiği sübvansiyonun PGYF’lere aktarıldığı ve inşaat tamamlandıktan sonra fon paylarının tapuya dönüştürüldüğü bir kurgu, kentsel dönüşüm süreçlerini hızlandırabilir.
  • Konut kooperatifleri aracılığıyla orta gelir grupları için erişilebilir konut üretimi yeniden tasarlanabilir.
  • Erişilebilir konut üretecek geliştiricilere devletin arsaları daha uygun fiyatlarla temin edebileceği bir mekanizma ile konut üretim maliyetleri aşağı çekilebilir.
  • Sürdürülebilir konut finansman modellerinin hayata geçirilebilmesi için banka kredilerine olan bağımlılığın azaltılması ve sermaye piyasaları odaklı, birikimlerin ekonomiye kazandırıldığı yatırım ve finansman ekosistemlerinin tasarlanması elzemdir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir