1. Haberler
  2. Finans
  3. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) Fonlarının 2024 Performansı ve Yatırım Fırsatları

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) Fonlarının 2024 Performansı ve Yatırım Fırsatları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) Fonlarının 2024 Performansı

2024 yılına ilişkin Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonlarının performansını değerlendiren Özer, geçtiğimiz yıl sektördeki getirilerin oldukça dikkat çekici olduğunu belirtti. Katılım dahil altın fonlarının ortalama getirisi %55,5 iken, para piyasası fonlarının ortalama getirisi %60,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Hisse senedi fonlarının getirileri genellikle %45 ile %55 arasında değişirken, yaşam döngüsü fonlarının getirileri ise %70’lere kadar yükselmektedir.

Para Piyasası Fonlarının Kazandırma Potansiyeli

Özer, altın fonlarının hisse senedi ile benzer oynaklık ve risk seviyesine sahip olduğunu vurgularken, para piyasası fonlarının her gün ufak kazançlar sağladığını dile getirdi. Bu yılın ilk dört ayında altın fonları %20-25 civarında bir getiri sağlarken, mayıs ile ağustos döneminde getirinin sıfır olduğu, ardından ise %20 civarında bir performans gösterdiği aktarıldı. Küresel ekonomik gelişmelerin, özellikle ABD ekonomisindeki gelişmelerin piyasalarda belirleyici olacağını belirtti.

Altın Yatırımının Kültürel Önemi

Özer, altın yatırımının Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu ve toplumun büyük bir kısmının altına duyduğu ilginin önemini vurguladı. Bu yıl altın konusundaki koşulların değiştiğine dikkat çekerek, iki önemli unsurdan bahsetti: “Birincisi dünya genelinde yaşanan negatif reel getiri, ikincisi ise yüksek likidite. Ancak bu durumların artık sona erdiğini gözlemliyoruz. FED’in bilançosu küçülüyor ve merkez bankalarının altın rezervlerini artırma çabası dikkat çekiyor. Örneğin, Çin Merkez Bankası rezervlerindeki altın oranını %3’ten %13’e yükseltti.” dedi.

Gelecek Tahminleri ve Yatırım Fırsatları

Özer, ABD’de Trump döneminin başlamasıyla birlikte ticaret savaşlarının tekrar gündeme gelebileceğini, ancak piyasaların bunun için pozisyon aldığını belirtti. Faizlerin düşmesiyle birlikte altında büyük bir yükseliş beklemediğini ifade eden Özer, reel getirinin devam edeceği öngörüsünde bulundu. Bu yıl için para piyasası fonlarının getirilerinin iyi olacağına inandığını ve önümüzdeki dönemde TL cinsinden varlıkların daha cazip hale geleceğini öngördüğünü aktardı.

Sektör Büyümesi ve Katılım Fonları

Türkiye Hayat Emekliliği’nin portföy büyüklüğünün 262 milyar 515 milyon lira, sektörün toplam büyüklüğünün ise 1,2 trilyon lira seviyesinde olduğunu belirten Özer, 2025 yılı sonunda sektör büyüklüğünün 1,8 trilyon lira seviyelerine ulaşabileceğini, Türkiye Hayat Emekliliği’nin ise 400 milyar lira üzerinde bir fon büyüklüğüne ulaşabileceğini öngörüyor.

Katılım Fonlarında Çeşitlilik Artacak

Özer, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin 2013 yılında devlet katkısıyla ivme kazandığını, sektörde katılımcı sayısının arttığını ve çıkışlar olsa dahi sektörün yeni katılımcılarla büyümeye devam ettiğini ifade etti. 2017 yılından sonra fon büyüklüğünün ve katılımcı sayısının artmasında Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) devreye girmesinin yanı sıra devlet katkısının %25’ten %30’a çıkmasının etkili olduğunu belirtti. Yüksek enflasyon döneminde hisse senedi performansının da hızlı bir biçimde arttığını ve bu durumun BES fonlarına olan ilgiyi artırdığını dile getirdi.

Yeni Fon Çalışmaları ve Yabancı Hisse Senetleri

Özer, geçen yıl yabancı şirketlerin de içinde bulunduğu “Katılım Karma Fonu”nu kurduklarını ve sektörde yabancı hisse senedi içeren katılım esaslı ilk fona öncülük ettiklerini vurguladı. İleride yurt dışındaki hisse senetleriyle ilgili hem faizli hem de katılım esaslı çalışmalarda bulunacaklarını belirtti. Katılım tarafında yeni fonlara yönelik çalışmalara devam ettiklerini, bazı fonların yurt dışındaki varlık sınıflarına yatırım yapacağını ve bazı fonların ise yurt içinde olup sektörde henüz bulunmayan farklı fonlar olacağını ifade etti.

Model Portföy ve Getiri Hedefleri

Türkiye Hayat Emekliliği’nin iki önemli hizmeti olduğuna vurgu yapan Özer, ilki ekonomik araştırma ekibi tarafından hazırlanan “model portföy”ün aylık olarak güncellendiğini belirtti. İkincisi ise otomatik tarafta bulunan robo-danışmanlık uygulaması “Fona Sor”dur. Bu algoritmanın belirli zaman dilimlerinde çalıştığını ve geçmiş verilerden oluşan makine öğrenimi projeksiyonlarına dayandığını söyledi. Model portföy teorisine dayanan dört farklı risk grubunda öneriler sunan uygulamanın, katılımcının yaşı, risk profili ve kalan fon değişiklik haklarını harmanlayarak fon dağılımı önerileri sunduğunu dile getirdi.

Özer, yeni yıl itibarıyla katılımcıların, fon dağılım değişiklik haklarını portföy yönetim şirketine devrederek, aldıkları önerileri otomatik olarak sözleşmelerine uygulayabileceklerini belirtti. Bu sayede katılımcıların doğru zamanda doğru fon önerilerini alarak piyasa dinamiklerine uygun şekilde konumlandırılmalarının hedeflendiğini ifade etti.

Özel Danışmanlık Hizmetleri

Belirli bir tutarın üzerinde portföyü olan müşterilere, bankalarda olduğu gibi özel danışmanlık hizmetleri sunmaya başladıklarını aktaran Özer, “Hem faizli hem de katılım tarafında aylık olarak hazırlanan model portföyü, karşılıklı görüşmeler sonrasında risk profiline uygun şekilde uygulamaya çalışıyoruz ve piyasa hakkında görüşlerimizi sunuyoruz.” dedi. Model portföy bazında geçen yılki getirilerin yaklaşık %60 seviyesinde olduğunu belirten Özer, “Fona Sor” uygulamasının herkese açık bir hizmet olduğunu da sözlerine ekledi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir